Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Pazartesi, 29. Nisan 2024 10:53   User Online: 7 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Dostluk Resimi 5TutukluDostluk Resimi 1Elde MumBebek -6Manzara -Fantazi Resim 5Manzara -TatliKardelenSevimli 4Manzara -4Sen Ben.Sevimli4Tabiat 5Tabiat 6Dostluk Resimi 10Sevimli 13Bayrak1Kus

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Ugur Mumcu
Junior Member
Junior Member

UmutsusSeven
Cevaplar: 42
kayıt olmuş: 29/8/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bay
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/1/2008 Saat 16:10  




Dogum tarihi
22 Agustos 1942

Dogum yeri
Kirsehir, Türkiye

Ölüm tarihi
24 Ocak 1993

Ölüm yeri
Ankara, Türkiye

Laik kemalist düsnce tahmülü olmayan hainlerin yapdigi bir suikast de öldü

bir ugur mumcu öldürülür binlerce ugur mumcular dogar

Egitimi
Hukuk (Üniversite)
Meslegi
Arastirmaci, gazeteci ve yazar



[tarihinde düzeltildi 24/1/2008 Saat 17:12 Yazar UmutsusSeven]



____________________
ver bir selam al bir merhaba ikilige yar degiliz Hudey
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 11:54  
UmutsuzSeven tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 24/1/2008 Saat 16:31

Ugur Mumcu (d. 22 Agustos 1942, Kirsehir - ö. 24 Ocak 1993, Ankara), Türk gazeteci, arastirmaci ve yazar.

Annesi Nadire Hanim, babasi Tapu Kadastro memuru Hakki Sinasi Bey idi.
Ailesi Ankarali olan Ugur Mumcu,
22 Agustos 1942 tarihinde, babasinin memuriyeti dolayisiyla Kirsehir'de, dört kardesin üçüncüsü olarak dogdu.
Ilk ve orta okullari Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi'nde okuyan Mumcu çok aktif bir ögrenciydi.
üniversite egitimini
1961-1965 avukat olmak üzere basladigi Ankara üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni tamamladi.
26 Agustos 1962’de Cumhuriyet gazetesinde yayimlanan Türk Sosyalizmi baslikli makalesiyle Yunus Nadi Ödülü’nü aldi.
1963’de fakültede ögrenci dernegi baskani seçildi.


Askerligini yapmaya hazirlandigi sirada 12 Mart dönemi’nde bir yazisinda kullandigi "ordu uyanik olmali" sözleriyle, "orduya hakaret etmek", "sosyal bir sinifin öteki sosyal siniflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu isledigi iddasiyla gözaltina alindi.
Mamak Askeri Cezaevi’nde pek çok aydinla birlikte bir yila yakin kalan Ugur Mumcu, bu davadan dolayi 7 yil hapse mahkum edildi.
Fakat Yargitay'ca karar bozuldu ve serbest birakildi.
Bu olaydan sonra Mumcu askerligini,
1972-1974 yillari arasinda Agri'nin Patnos ilçesinde, resmi tanimiyla "sakincali piyade eri" olarak tamamladi. Patnos'ta, agir kosullar altinda askerligini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanamasi geçirdi.

Yeni Ortam gazetesinde köse yazarligi yapan Ugur Mumcu,
1975’ten itibaren Cumhuriyet’te Gözlem baslikli kösesinde düzenli olarak yazmaya basladi.
Ayni zamanda Anka Ajansi'nda çalismaktaydi.
1975’te Mart dönemini sergiledigi makalelerinden olusan Suçlular ve Güçlüler adli kitabini yayinladi.
Ayni yil, Altan Öymen'le birlikte hazirladiklari, Süleyman Demirel'in yegeni Yahya Demirel'in hayali mobilya ihracatini konu edinen, Mobilya Dosyasi adli kitabi yayinlandi.

1977 yilindan sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya basladi. Gözlem baslikli kösesinde 1991 yilinin Kasim ayina kadar araliksiz olarak yazdi.
1977’de Sakincali Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçe kitaplari yayimlandi. Ertesi yil, Sakincali Piyade adli yapitini Rutkay Aziz ile birlikte tiyatroya uyarladi. Oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu tam 700 kere sahneledi.
1978’de, ünlünün yasam öykülerini, siyasal geçmislerini, bir güldürü zenginligiyle anlattigi kitabi Büyüklerimiz yayimlandi.

1981’de terörün silah kaçakligiyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak için yazdigi Silah Kaçakçiligi ve Terör yayimlandi. Ayni yil, Mehmet Ali Agca’nin Papa’yi öldürme girisiminden sonra Agca üzerine inceleme ve arastirmalarini yogunlastirdi.

Türkiye'de terör olaylarinin artmasi nedeniyle 1979 yilinda 12 Mart dönemi öncesi ve sonrasi gençlik liderlerinin yasadiklarini kendi agizlarindan yansittigi ve silahli eylemlerle bir yere varilamayacagina dikkat çektigi kitabi Çikmaz Sokak’i yayimladi.

1982’de Agca Dosyasi, ardindan Terörsüz Özgürlük adli makale derlemesi yayimlandi.
1983 yilinda Agca ile cezaevinde röportaj yapti. 1984 yilinda Aziz Nesin öncülügünde bir grup tarafindan Cumhurbaskanligi ve TBMM Baskanligina sunulan, ancak Kenan Evren'in imzalayanlari "vatan hainligi" ile suçlayarak dava açtigi Aydinlar dilekçesinin hazirlanmasina katildi; 12 Eylül döneminde aydinlara yapilan iskenceyi anlatan Sakincasiz adli oyunu yazdi; Papa-Mafya-Agca kitabini yayimladi.

1987’de arastirmaci gazetecilik açisindan büyük bir basari kabul edilen Rabita ve 12 Eylül adli kitaplari; 1991’de en önemli arastirmalarindan biri olan Kürt-Islam Ayaklanmasi 1919-1925 yayimlandi.

1991 yilinda Ilhan Selçuk ve yaklasik seksen Cumhuriyet gazetesi çalisani ile birlikte gazeteden ayrildi. Bir süre issiz kaldi. 1 Subat - 3 Mayis 1992 tarihleri arasinda Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesindeki yönetim degisikligi üzerine 7 Mayis 1992'de Cumhuriyet'e döndü.

Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihinde Mossad ve Barzani isimli bir yazi yazdi. Bu yazisinda Barzani, CIA ve Mossad arasindaki baglantilara degindi ve yazisini söyle bitirdi:

Kürtler sömürgecilige karsi bagimsizlik savasi yapiyorlarsa ne isi var CIA ve MOSSAD"in Kürtler arasinda? Yoksa CIA ve MOSSAD, antiemperyalist savas veriyorlar da dünya bu savasin farkinda degil mi?

8 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki ültimatom baslikli yazisinda ise yakinda yayinlayacagi kitabinda istihbarat örgütleri ile bölücü Kürt milliyetçileri arasindaki baglantilari açiklayacagini yazmisti. Kardesi Ceyhan Mumcu, cinayetten önce Ugur Mumcu'nun Israil elçisiyle görüsme yaptigini basina gönderdigi açiklamada yazmisti. Gazetecilik hayati basarilarla dolu olan Mumcu

24 Ocak 1993 tarihinde ugradigi bombali saldiri sonucu hayatini kaybetti. Ölmeden önce ayrica polis-mafya-siyaset aginin derin boyutlarini arastirmaktaydi.

Esi Sükran Güldal Mumcu (Homan) ile olan evliliginden (1977) bir oglu (Özgür) ve bir kizi (Özge) olmustur.

Ugur Mumcu anisina ailesi tarafindan Ekim 1994'te Ugur Mumcu Arastirmaci Gazetecilik Vakfi adinda bir vakif kurulmustur.

Esi Sükran Güldal Mumcu, 23. Dönem TBMM'ye Izmir Milletvekili olarak girmis ve halen TBMM Baskanvekilligi görevini yürütmektedir.


[tarihinde düzeltildi 24/1/2008 Saat 16:39 Yazar UmutsusSeven]



____________________
ver bir selam al bir merhaba ikilige yar degiliz Hudey
Cevap 1
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 11:56  
UmutsusSeven tarafından yazıldı.



Yazılış Tarihi: 24/1/2008 Saat 16:40

(1975)
Eserleri [degistir]Mobilya Dosyasi
(1975)
Suçlular Ve Güçlüler
(1977)
Sakincali Piyade
(1977)
Bir Pulsuz Dilekçe
(1978)
Büyüklerimiz
Çikmaz Sokak
Tüfek Icad Oldu
(1981)
Silah Kaçakçiligi Ve Terör
Söz Meclisten Içeri
(1983)
Agca Dosyasi
Terörsüz Özgürlük
Papa - Mafya - Agca
Liberal Çiftlik
Devrimci Ve Demokrat
Aybar Ile Söylesi
Inkilap Mektuplari
Rabita
12 Eylül Adaleti
Bir Uzun Yürüyüs
Tarikat - Siyaset - Ticaret
Kazim Karabekir Anlatiyor
40'larin Cadi Kazani
Kürt Islam Ayaklanmasi 1919-1925
Gazi Pasa'ya Suikast
Sakincali Piyade (Tiyatro)
Söze Nereden Baslasam
Bu Düzen Böyle Mi Gidecek?
Bomba Davasi Ve Ilaç Dosyasi
Sakincasiz
Egilmeden Bükülmeden
(1993)
Kürt Dosyasi


____________________
ver bir selam al bir merhaba ikilige yar degiliz Hudey
Cevap 2
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 11:56  
Rojin tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 24/1/2008 Saat 16:54

"Bir kişiye yapılan haksızlık,
bütün topluma karşı
işlenmiş bir suçtur.
bu bilinci paylaşmak ve
bu sorumluluğu yerleşirmek
zorundayız.
Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci,
özgürlüğün de,
demokrasinin de
tek güvencesidir.
Bu güvence sağlanmadıkça,
demokrasinin temeline
tek bir taş bile konmuş olamaz.
Unutmayalım ki "cesur bir kez,
korkak bin kez ölür".
Önemli olan,
insanın böyle bir toplumda
"mezar taşı" gibi
suskunluk simgesi
olmamasıdır."
Uğur Mumcu





[tarihinde düzeltildi 24/1/2008 Saat 17:02 Yazar Rojin]



____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 3
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 12/11/2008 Saat 11:57  


Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.

Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi…

Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi…

Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi…

Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişi. Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin
elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamışı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi…
Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşımızdaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. Önce, kolumuzu, omuz başından
keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine. Sonra da, otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi…

Giresun’daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege’deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu’daki topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul’daki, Ankara’daki işçiler, sizin için öldük. Adana’da, paramparça elleriyle ak pamuk toplayan işçiler, sizin
için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi…
Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize. Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen
ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın, dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi…

Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk; komünist dediler. ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi…

Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamışık. Bir kadın eline değmemişi ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile almamışık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım, unutma bizi…

Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile, karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde, öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi…

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi…

Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,

unutma bizi,

unutma bizi…


UĞUR MUMCU


____________________
İnsan sevincin ürünüdür. Kötülüklerin, karamsarlıkların ürünü olamazki...
Cevap 4
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/1/2009 Saat 17:39  
Her sene olduğu gibi bu sene de saygıyla anıyoruz Uğur Mumcu'yu.

Bir Kişiye Yapılan Haksızlık

"Bir kişiye yapılan haksızlık,
bütün topluma karşı
işlenmiş bir suçtur.
bu bilinci paylaşmak ve
bu sorumluluğu yerleşirmek
zorundayız.
Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci,
özgürlüğün de,
demokrasinin de
tek güvencesidir.
Bu güvence sağlanmadıkça,
demokrasinin temeline
tek bir taş bile konmuş olamaz.
Unutmayalım ki "cesur bir kez,
korkak bin kez ölür".
Önemli olan,
insanın böyle bir toplumda
"mezar taşı" gibi
suskunluk simgesi
olmamasıdır."


Uğur Mumcu
Cevap 5
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 25/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/1/2009 Saat 18:02  
UĞUR MUMCU'YU ÖZLEMLE ANIYORUZ.

ONU ASLA UNUTMAYACAĞIZ!
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 6
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 25
kayıt olmuş: 25/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 24/1/2009 Saat 18:22  
Bazen bir isyancıl tutku düşüyor dudaklarımdan, mavinin gölgesi oluyor. Bazen dünyanın ölümsüzlüğünü öğrenen bir çocuk gibi masalsı kentler kuruyorum…

Bir özgürlük oluyorum bazen. Bazen hırçınlaşıp bazen hüzünleniyorum…

Telefon çaldığında Işık Kansu’nun sesini duyup yıkılacağımı düşünüp, 24 Ocak 1993 Pazarı’nı anımsıyorum:

“Hikmet Ağabey, Uğur Mumcu’nun otomobiline konulan bomba patladı!..”

Karlı sokağı görür gibi oluyorum…

Paramparça olmuş bir otomobil…

Uğur Mumcu’nun bedeni…

Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm haberini alıyorum yine bir sabah…

O alçakça tuzak…

Patlayan bomba!..

Bir akşamüstü Onat Kutlar’ın; The Marmara’nın bombalandığı gündü…

Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı’dan önce, Uğur’dan bir yıl sonra aramızdan ayrılmışı…

2006’nın 5 Mayıs gecesi İbrahim Yıldız’ın telefondaki titreyen sesini, 10 Mayıs akşamı da duymuşum:

“Bombalandık Ağabey!”

***

11 Mayıs’ta gazetedeydim ve saat 16.30’du…

Patlama sesiyle irkilmişim…

Uğur’un ve Kışlalı’nın ölümleri…

İkisi de Atatürkçü, laik, demokrat ve solcuydu…

İkisi de güzel konuşur, iyi yazardı…

Uğur’un kanıtları süpürülerek, Ahmet Taner’inkiler ise yıkanarak yitirilmişi…

İçimde tarifsiz bir acı belirdi o yılları anımsarken, ardından derin bir hüzün…

Kimileri, ne Onat Kutlar’ın, ne Uğur’un, ne de Ahmet Taner’in karartılan kanıtlarını, hatta o cinayetleri anımsıyor… Ulacanlar katliamını, Sıvas’ı, Kahramanmaraş’ı, Gazi’yi unutuyor…

Musa Anter’i, Vedat Aydın’ı, Mehmet Sincar’ı…

Hizbullah kamplarını, onlara eğitim verenleri…

Apdi İpekçi’yi, Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, Muammer Aksoy’u, Bahriye üçok’u anımsamak bile istemiyor…

Ulucanlar operasyonunda çekilen görüntüler kayboluyor, Uğur’un, Ahmet Taner’in delilleri gibi…

***

Dünya dönüyor…

Çocuklar büyüyor…

Özgür ve Özge Mumcu kaç yaşında şimdi…

Ahmet Taner’in eşi Nilüfer Kışlalı ve kızı Nilhan Nur’u uzaktan gördüm; Ankara’da bir buçuk ay önce yeni büromuzun açılış kokteylinde…

Peki Hablemitoğlu cinayeti aydınlandı mı?

O da unutulup gitti…

Hrant Dink’in katledilmesi…

Malatya katliamı…

Trabzon’da rahip Andrea Santoro cinayeti…

Bu cinayetleri nasıl anımsamayız aradan yıllar geçse bile!..

Ben unutmam bu tür cinayetleri ve kıyımları…

Asker de unutmamalı, siviller de, gazeteciler de…

Gümüşhane Barosu Başkanı Avukat Ali Günday’ı anımsadınız mı?

O “malum Gazete”nin hedef gösterdiği Ali Günday’ı…

Onu öldüren yobazı…

Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı, “İstihbarat toplantısında Hrant Dink’e saldırı yapılacağı gündeme geldi mi” sorusuna “Hatırlamıyorum” diyor…

İnanıyor musunuz komutanın hatırlamadığına!..

Ben inanmıyorum…

Kaç yıl önce yitirmişik Kemal Türkler’i?

29 yıl önce…

O geceyi anımsıyorum. Ören’deydik bir dost masasında…

Orhan Yavuz, Doğan Öz, Cavit Orhan Tütengil…

1980 yazındaki İzmir İnciraltı katliamı…

Ölen çocuklarımız!..

***

Bu yüzden isyancıl bir tutkunun alevleriyle yanıyorum. İçim acıyor, kahroluyorum.

Şu cümleyi çok severim:

“Kara bir hayatın ortasında yitik zaman peşindeyim…”

Metin Altıok’un dizelerinde Bakırçay’dan Menemen’e oradan Gediz Ovası’na, Manisa’ya, Salihli’ye doğru yol alıyorum:

“Şimdi sen öldün ya/Yumuşacık bir çizgi/Ediniyor avuçlarına/Yeni doğan çocuklar/Artık veda yazgılarını/Çizgiden okuyacaklar”

Hikmet Çetinkaya

Ağustos 02, 2008 - CUMHURİYET


[tarihinde düzeltildi 24/1/2009 Saat 18:24 Yazar yayla_cicegi]
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 7
Site kurucusu
Senior Member

Rojin
Cevaplar: 987
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/1/2009 Saat 17:43  
Ugur Mumcu"ları fikirlerine sahip cıkarak yasatmalıyız. Ugur Mumcu ender rastlanan bir aydındı. Arastırmacı, yazar ve gazeteciydi. Kalemini karanlıgın aydınlatılması, ülkenin bagımsızlıgı ve halkın özgürlügü icin kullandı.

Meşrulastırılmaya calısılan yolsuzluk ve vurguna karsı da kararlı bir tutum sergiledi. Demokrasinin kurul ve kurallarıyla yasama gecmesinin bıkmadan altını cizdi.

Saygı, Sevgi ile anıyoruz, Unutmayacagımızı ve Unutturmayacagımızı bir kez daha tekrar ediyoruz.:t: :t: :t:


____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman ...
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 8
Junior Member
Junior Member

KizilZora
Cevaplar: 41
kayıt olmuş: 9/10/2007
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/1/2009 Saat 17:47  
Uğur Mumcu
Atatürk’ün çiftliğini bile koruyamamışız

ilkelerini nasıl koruyacağız?

(Cumhuriyet, 10 Kasım 1985)

Görülüyor ki Atatürk emperyalizmin kökeninde uluslararası sermayenin bulunduğunu 1920'lerde söylüyor ve başında bulunduğu hükümetin “emperyalizme karşı müdafaa ve mücadele kastı ile kurulduğunu” da açıklıyor.

Bugün uluslararası kapitalizm ile bütünleşen İMF ipotekli alaturka liberalizmimizin Atatürkçülük ile uzaktan ve yakından ilgisi yoktur.

Atatürkçülük, ulusal devrimler yoluyla çağdaşlaşma demektir. Bu çağdaşlaşma, özgürlükçü demokrasi içinde gerçekleşecektir. Çağdaş uygarlığa da bu yolla ulaşılacaktır.

Bütün bunları bir yana bırakın; siz gidin, yüz binlik Ankara'da Atatürk'ün kurduğu hipodromlara ve Orman Çiftliği'ne bakın. O günden bu yana Atatürk'ün eliyle kurulan hipodromun ve Orman Çiftliği'nin, nasıl parsellendiğini, nasıl bölündüğünü gözlerinizle görün.

İlkelerine kadar inmeye ne gerek var; daha bizler, Atatürk'ün çiftliğini bile koruyamamışız, ilkelerini nasıl koruyacağız ?

Ulusal Kurtuluş devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün yıldönümünde her gün daha da artan saygılarla anıyoruz...
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 9
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Nisan 2024
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(7853 okuma)
Hatırlarmısın .!
(10899 okuma)
Mektup......
(11732 okuma)
ANADOLU GARIBI
(11769 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11558 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(11782 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11838 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 934 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft