Konu: AHMET HAMDi TANPINAR

Forum: Ahmed Hamdi Tanpinar

Konuyu açan: life23


life23 - 6/11/2008 Saat 13:05

AHMET HAMDi TANPINAR

Dogum Tarihi 23 Haziran 1901
Dogum Yeri istanbul
Vefat Tarihi : 24 Ocak 1962
Vefat yeri : Istanbul

23 Haziran 1901’de istanbul’da dogdu.
Kadi Hüseyin Fikri Efendi'nin oglu.
Baytar Mektebi'ni birakarak girdigi Darülfünun-i Osmani'nin (Bugünkü istanbul Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi’nden 1923’te mezun oldu.
Erzurum, Konya ve Ankara'daki liselerde ögretmenlik yapti. Gazi Terbiye Enstitüsü'nde (Gazi Egitim Enstitüsü) edebiyat dersleri verdi.
1933'ten sonra istanbul'da Kadiköy Lisesi'nde edebiyat ögretmenligi yapti. Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanat tarihi ve estetik dersleri verdi.
1939'da istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yeni kurulan Türk Edebiyati Kürsüsü profesörlügüne getirildi.
1942 ara seçimlerinde CHP'den Mara$ Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi, üniversitedeki görevinden ayrildi.
1946 seçimlerinde tekrar aday gösterilmeyince bir süre Milli Egitim Müfetti$ligi yapti. Güzel Sanatlar Akademisinde tekrar derse girmeye ba$ladi.
1949'da da istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü’ne döndü.
Bu görevdeyken 24 Ocak 1962’de istanbul’da ya$amini yitirdi. Adini ilk kez "Altin Kitap" dergisinde yayinlanan "Musul Ak$amlari" $iiriyle duyurdu. Dergah, Milli Mecmua, Hayat, Görü$, Ülkü, Varlik, Olu$, Kültür Haftasi ve Aile dergilerinde $iirleri yayinlandi. Hece vezniyle yazdigi bu ilk $iirler, imge zenginliklikleri ve müzikal nitelikleriyle dikkat çeker. Edebiyat Fakültesi'nde ögrencisi oldugu Yahya Kemal Beyatli'dan çok etkilendi. Ama ilk eserlerinde Yahya Kemal'den çok Ahmet Ha$im izleri görülür. Ha$im gibi o da küçük ya$ta kaybettigi annesinin yoklugundan duydugu aciyi ve kendisini avutacak bir sevginin özlemini dile getirir. içe dönük bir baki$la doga ile ileti$im kurmaya çali$ir. $iirinin bir ba$ka yönü Bergson felsefesinden kaynanlanan zaman kavramidir. Onun eserlerinde zaman, basit bir süreklilik degil, çok katli ve karma$ik bir aki$tir. "Ne içindeyim Zamanin", "Bursa'da Zaman" $iirleri bu olgunun örnekleridir. ilk romani "Mahur Beste" 1944'te Ülkü Dergisi'nde yayinlandi. Osmanli Devleti'nin son döneminde seçkin bir çevrenin ya$ayi$ini sergileyen bu romanin ardandan, kendi ya$amindan da izler ta$iyan "Huzur" 1949'da basildi. Huzur, hem bir a$k hem de Tanpinar'in istanbul'a olan derin sevgisinin romanidir. Estetik anlayi$inin, kültür birikiminin ve geçmi$ kültürlere yaslanan ya$am felsefesini yansittigi bu kitabi Tanpinar'in en yetkin romani sayilir. Romanda, Mümtaz ile Nuran'in a$ki çerçevesinde Dogu ile Bati, eski ile yeni, geçmi$in degerleriyle var olan degerler, a$k ile toplumsal sorumluluk arasindaki çati$mayi ve bu çati$manin dogurdugu bireysel bunalimlari irdeler. 1950'de Yeni istanbul gazetesinde yayinlanan ancak ölümünden sonra 1973'te basilan "Sahnenin Di$indakiler" ile 1961'de basilan "Saatleri Ayarlama Enstitüsü"nde de iki uygarlik, iki degerler sistemi arasinda bocalayan Türk toplumunun ironik tablosu çizilir. Ölümünden sonra plan ve notlarina dayanilarak biraraya getirilen ve 1987'de yayinlanan "Aydaki Kadin" da da ayni irdeleme vardir. $iir, roman ve yazilarinin yanisira istanbul, Bursa, Ankara, Ersurum ve Konya kentlerini dogal, tarihsel ve kültürel yapilariyla anlattigi 1946'da basilan "5 $ehir" önemli eserleri arasindadir.

Siir
1976 Bütün Siirleri

ROMAN:
Mahur Beste (tefrika 1944 - basim 1975)
Huzur (1949-1983)
Sahnenin Disindakiler (tefrika 1950- basim 1973)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1961-1977)
Aydaki Kadin (ölümünden sonra 1987)

ÖYKÜ:
Abdullah Efendi’nin Rüyalari (1943-1983)
Yaz Yagmuru (1955-1983)
Hikayeler (Kitaplasmayan iki hikayesiyle birlikte tüm öyküleri, 1983)

DENEME:
Bes Sehir (1946-2001)
Edebiyat Üzerine Makaleler (1969-1977)
Yaþadigim Gibi (1970-1977)

ANTOLOJiLER:
Tevfik Fikret (1937-1944)
Namik Kemal (1942)
Yahya Kemal (1940-1982)
19. Asir Türk Edebiyati Tarihi (Ancak birinci cildini tamamlayabildi, 1942-1985)

Bence68 - 12/11/2008 Saat 11:51

Life23 tarafından yazıldı.

Yazılış Tarihi: 6/11/2008 Saat 13:08

BİR ADIN KALMALI...


bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet

sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden

evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam

dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye

bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç


____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!

Bu konunun yazarı : Dostsesi - Stimme der Freundschaft
http://www.dostsesi.com/forum

Bu sayfanın URL'u:
http://www.dostsesi.com/forum/modules.php?name=eBoards&file=viewthread&fid=406&tid=648