Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve
yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu. Aynı akşam
yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi. Beklenen misafirler gelip sofraya
oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar… Yaşlı kadının
o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar
berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise
neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza
durumu fark ettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek
sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi. Nihayet yemek bitti ve
yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları
ise biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini
gittikten sonra, yaşlı kadına: “Senin harika bir aşçı olduğunu adım
gibi biliyorum. Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar
kötüydü? Bence ya hastasın ya da bir BİLDİĞİN var.” dedi. Yaşlı kadın
gülümseyerek cevap verdi: “Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu
yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp
karısının kalbini kıramayacak.”
nerde böyle kaynana
____________________
Ya olduğun gibi görün, ya da
göründüğün gibi ol.