BAŞIMIZ SAĞOLSUN..!

BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ Genel Başkanı, Sivas Milletvekili ÜLKÜCÜ LİDER, davasının adamı, çilekeş bir vatansever ve Türk Milliyetçisi ALPEREN Muhsin YAZICIOĞLU’nu ve 5 dava arkadaşını elim bir kaza sonucu yitirmenin, RAHMET-İ RAHMAN’A kavuşmasının elemini yaşıyoruz.

Kazanın duyulmasından itibaren, seçim çalışmalarını iptal eden tüm siyasi partilerimize ve Genel Başkanlarına ve yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarına gösterdikleri hassasiyetten ve saygıdan dolayı, müteşekkiriz.

Yüce Türk Milletinin, Ülkücü Hareketin BAŞI SAĞ OLSUN…!



Yarından itibaren şu soruların cevabının bulunması gerekir...

1- Cep telefonumuza NEREDEYİM diye yazıp, kısa mesaj 7777'ye gönderdiğimizde, bulunduğumuz yer hakkında bütün bilgiler telefonumuza geliyor. Kaza Yerinde en az 10 cep telefonu vardır ve sağ olan İsmail GÜNEŞ'in de var.

Güneş, 20 DAKİKA KONUŞTU...
Bu sürede, teknolojinin bu imkanlarına karşın yerinin tespit edilmediğine, inanmıyorum. (Bu arada aveayı, türkceli yabancılara satanlar, alamadıkları doğru koordinatlar için bence düşünmeliler...!)

2- İSMAİL GÜNEŞ hanımefendi ile konuşurken, BU KİM YAAA? diye bağırdı bir ara. Bu nedense eğitimsiz ACİL DOKTORUNUN, bayanın dikkatini çekmedi. Sormadı o'na kimi gördün? ne var?... Güneş'in konumu belli, sıkışmış ve yaralı. Erhan haricinde herkesin öldüğünü düşünüyor. Ama çevresini görüyor? Acaba çevresinde gezinen biri mi vardı ?

3- KAYSERİ VALİSİ....Kazanın duyulmasından sonra bir açıklama yapmıştı ve bu açıklaması partinin genel merkezi tarafından dahi, dikkate alınmıştı. Ne diyordu? Muhsin YAZICIOĞLU iyi, bilinci açık ve hastaneye kaldırıldılar..?

Bu haberi kim çıkarttı? Bu haber yüzünden arama çalışmalarının karartıldığını düşünüyorum. Arama kurtarma çalışmalarını kim engelledi ve akşamın olmasını sağladı? Ve KAYSERİ Valisinden veya bu haberi TV lerden verenlerin bir özür veya yanlış anlaşılma özrünü duyan var mı ? KAYSERİ ne iş? Kaza mahalli için dikkatler, başka yere mi çekildi?

4-Şehitlerin cep telefonları şimdi nerde? Neden deşifre edilmediler hala?

5-Helikoptere, sivil havacılıktan o havada uçuş iznini kim verdi ?

6-Helikopterin yakıt almaya gittiğinde yakıtını kim koydu, yakıt nerden alındı? bu kişinin, ikmali yapanın helikoptere teması oldu mu?

7-KAZA KIRIM bilgilerini ve bu bilgileri tüm dünya Türklüğü, tüm alperenler ve ülkücüler merak ediyor ve etmekle kalınmayacak... BİLİNE..!


____________________
NOGAYTURK

Alıntı:

BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ Genel Başkanı, Sivas Milletvekili ÜLKÜCÜ LİDER, davasının adamı, çilekeş bir vatansever ve Türk Milliyetçisi ALPEREN Muhsin YAZICIOĞLU’nu ve 5 dava arkadaşını elim bir kaza sonucu yitirmenin, RAHMET-İ RAHMAN’A kavuşmasının elemini yaşıyoruz.

Mekanlari cennet olsun arkada kalanlara sabir diliyorum...


Gelelim sorulara...

Ön plandakilere dönük, istihbarat birimi ya da terör örgütü kaynaklı, benzer saldırılara dünyada sık rastlanıyor mu?


Evet, dünyada çok geçerli bir yöntemdir. En ucuz, bazen en garantili, hiçbir riski olmayan suikast yöntemi.


- Failleri açısından da garantili galiba`


Evet yani. Failleri için en az riske sahip bir yöntem. Dolayısıyla bunlar dünyada birçok yerde kullanılıyor.


- Son dönemde sık sık kaza atlattınız. `Benimkiler sıradan` diyebilirsiniz ama `başkanım aslında bu böyle değil` diyenler var mı?

Türkiye, trafik kazalarının çok yoğun olduğu bir ülke. Ancak bu kadar yoğun kaza içinde, görevi gereği çok kritik noktada bulunanlarla ilgili kazaların trafik kazası mı, trafik cinayeti mi, bir suikast yöntemi mi olduğu çokça gündeme getirildi. Burada, sizin söylediklerinize Esad Coşan Efendi`yi de ekleyebiliriz. Şüphe uyanmasının sebebi bulundukları konumları ve kazanın şekli`


Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu ve Bedri İncetahtacı gibi isimlerin geçirdiği kazalar, geçen zamana rağmen konuşuluyor. Kimine göre sıradan gözüken vakalar genelde `şüpheli` addediliyor. Sizce durum nedir?


Tabii Abdullah Çatlı`yla ilgili olan da çok speküle edildi.

- Susurluk`taki de bir kamyoncuydu`

Peki, bu gibi olaylarla ilgili dikkat edilse ya da önlem alınsa diyeceğiniz kurumlar ve isimler var mı?

Türkiye, komplolara, provokasyonlara açık bir ülke olmuştur. Çoğu zaman ajanların cirit attığı bir ülke diye ifade edilmiştir. Bunları devlette sorumluluk mevkiinde bulunmuş, özellikle istihbarat sorumlusu, içişleri bakanlığı yapmışlar söyledi. Bunlar karşısında devletin tabii ki inisiyatif alması lazım. Bu tür yasa dışılıklara müsaade etmemesi lazım. Bu da demokratik şeffaf bir yönetimle mümkündür. Teknik ve fiziki istihbaratın iyi yapılmasıyla mümkündür.


Sonuç olarak, içinden geçtiğimiz dönem itibariyle provokasyonlara müsait bir zeminde yaşadığımızı düşünüyorum. Onun için hep beraber dikkatli olmalıyız. Yani ben de dikkatli olmalıyım, başkaları da olmalı, devleti yönetenler de olmalı. Hedef durumuna gelmiş insanlarla ilgili daha ciddi güvenlik önlemleri elbette alınmalı.



aksiyon