SUSURLUK
Ramazan NARİN
xsusurlukx@hotmail.com
ASELSAN ÖLÜMLERİ ve NELER OLUYOR ?
ASELSAN, ülkemizin en stratejik kurumlarından birisi. Son yıllarda
mensupları üzerinde bir karabuluttur, dolaşıyor. Önceki 3 önemli
mühendisinin intihar-ölümleri üzerindeki sır perdesi kalkmamışken, şimdi de
4. olarak önemli bir mühendisleri daha, güya KAZARAN ölüyor.
ÖLÜM Şüpheli…09-Mayıs-2008, Cuma günü ve saat: 10.20. Aselsan
Mühendislerinden, savunma projelerinde önemli görevleri bulunan Elektrik ve
Yazılım Mühendisi Zafer OLUK, İstanbul 1. Zırhlı Tugay Komutanlığında
asteğmen olarak askerliğini yaptığı sırada, çok basit bir Trafo tamiri
esnasında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybediyor. Zafen OLUK, Fen
Lisesi ve ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi mezunu, başarılı
öğrencilik hayatı olan birisi. Bir Elektrik Mühendisinin, tedbir almadan
veya risk alarak elektrik çarpılması sonucu ölebileceğine, ihtimal
vermiyorum.
Türkiye gündemini bir süre meşgul eden önceki 3 önemli mühendisin intiharen
ölümü, Çanakkale-Gelibolu Trafik kazası (TÜBİTAK'ta güvenlik projeleri ile
ulusal kriptoloji araştırmalarında çalışan Ercan Kuruoğlu, Mustafa Aktekin
ve Yüzbaşı Yücel Kenter'in şüpheli öldüler

, Isparta Uçağında hayatını kaybeden çok önemli bilim
adamlarımız (Prof. Dr. Engin Arık gibi) ve o uçağın kara kutusunun
(milyonda bir ihtimaldir) arızalı çıkması ve uçağın asıl düşüş nedeninin
tespit edilememesi ? ve başkaca pek çok önemli bilim insanımızı bir hiç
uğruna kaybettiğimiz olaylar, halen hafızamızdadır.
Ben artık bu olayların, Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını,
projeleriyle milli savunma sanayisini, engellemeye dönük düşmanca tavırlar
olduğunu kabul ediyorum. Bir ton TORYUM’ dan, BİR MİLYON TON PETROL
üretilebildiğini de kabul ediyorum. Bazı güçler, ülkemizin bazı güçlere
sahip olmasını istemiyor yani. Gerçi o güçleri tanıyor biliyoruz.
Bilmediğimiz, içimizdeki uzantıları ve işbirlikçileri ve onların faili
meçhul yaratma ustalıklarıdır.
Şimdi ben ve benim gibilerin bu olaylara şüpheyle bakması bazılarınca
yadırganabilir ve yadırganıyor zaten. Ve yadırgasınlar…Gün gelecek bu
karanlıklar mutlaka aydınlanacaktır. Bu tür olayların benim dikkatimi
çekmesinin bir nedeni Türk Milliyetçisi ve anti emperyalist olmam ise de,
diğer bir nedeni Fen Lisesi mezunu küçük oğlumun daha önce 5 yıl Hacettepe
Nükleer Enerji Mühendisliği bölümünde okumuş olması yüzündendir. Oğlum bu
bölümü bırakıp, Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliğinde okumaktadır hala. Ama
benim içimde uktedir, NÜKLEER ENERJİ…
Türkiye’de tek bölümdür Hacettepe Nükleer Müh. Ama gelgelelim,
Türkiye’nin Nükleer Enerjiye geçmemesi yönünde sinsice çalışan dış
güçler ve işbirlikçileri yüzünden bu bölüm doğru dürüst mezun
verememektedir. Öğretim üyelerinin çoğu, öğrencilere “ Niye
burdasınız ? Ne işiniz var burada ? Türkiye de Nükleer Enerji mi var?
“ diyebilmektedirler. Üniversite yönetimi de bu bölüm için bir
laboratuar dahi tesis etmemiştir hala. Kendi özel gayretleri ile okulu
bitirebilen nadir mezunlar, eğer TAEK ve TAİK gibi kurumlarda staj
yapabilirlerse veya Amerikada yapabilirlerse Türk Nükleer Enerji Mühendisi
ünvanını almaktadırlar ama çoğunluğu da o beyin göçü dediğimiz olaydan
dolayı yurt dışında kalmaktadırlar. Çünkü, Türkiye’de yıllardır
ağızlara pelesenk olmuş bir Nükleer Enerji Santrali kurulması sözü varsa
da, bu olay habire bazıları tarafından ya soğutulmakta veya gündemden
düşürülmektedir. Ama İRAN, bizden daha akıllı veya zengin olduklari için
değil, millici ve cesur oldukları için Amerika gerçeği ve tehdidine rağmen
bu yöndeki tesislerini kurmuş ve çok yakında bir nükleer güç olarak
bölgedeki yerini almaya hazırlanmaktadır. ???
NÜKLEER, TORYUM, BOR, ASELSAN, TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU gibi isimleri,
iyi izlememiz gerekmektedir. İzlerken, Eşref BİTLİS Paşamızın ölümünü,
Çanakkale-Gelibolu yolu üzerindeki 2004 kazasını, Isparta Uçağındaki
ölümleri, Aselsandaki 3 Mühendisin şaibeli intiharlarını da iyi
değerlendirmemiz gerekmektedir.
Bunları değerlendirirken, sizlere benim için önemli olan bir bilgiyi de
aktarmak istiyorum. Bizim kafamızı karıştıran bu ölümler, 2007 yılının
Aralık ayında PKK'nın meclisteki uzantısı görünümünde olan DTP
Milletvekili Hasip KAPLAN tarafından soru önergesiyle, T.B.M.M.’ne
taşınmıştır.? İLGİNÇ değil mi ?
Ya ; ABD karşısında proje hazırlayan ve başarıya ulaşan her TÜRK bilim
insanının ölümü nedense şaibeli olabiliyor. Ya da ; ölümü ABD' nin elinden
oluyor. İş bu şaibeyi ortadan kaldıracaklar belli. Öncelikle yürütmenin
başı ve iktidarım diyen AKP’nin yetkin insanları tatmin edici
cevapları kendileri de bulup bu halka verecekler ve stratejik
konumda bulunan tüm bilim insanlarımızı her nerede olursa olsun, özel
koruma altına alacaklardır.
____________________
NOGAYTURK