Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Çarşamba, 07. Mayıs 2025 18:58   User Online: 81 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Bebek -7CamguzeliSevimli 12Sevimli 20Beyaz karanfilCok YorulmusFantazi ResimBayrak3Bebek -9Hepimizin Bu VatanBayrak Gul1Sevimli 21Uykusu kacmisFantazi Resim 6Tabiat 2Manzara -18AglayanFantazi Resim 5Sevimli3Sevimli 17

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Dostsesi.Com Kültür Forum Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Heccav?n Harfleri
Senior Member
Senior Member


Cevaplar: 884
kayıt olmuş: 26/5/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 23/2/2009 Saat 14:42  
Heccavın Harfleri

Anlattığına göre,yıldızlar,şimdi adı sanı unutulsa da vaktiyle şöhreti yedi düveli sarmış bir hiciv ustasının harfleriymiş.Üstad onlardan heceler,kelimeler,dizeler çıkartarak şu alemde gördüklerini yazar,yazdıklarını görürmüş.Çirkefe taş attığında üstü başı kirlenmez;dilinin sivriliğine inat yumuşacık olan yüreğinde hoyratlığın esamesi okunmazmış.Zeki bir adammış heccav;kılıcın kınını kesemeyeceğini bilecek kadar.
Yalnız bir adammış heccav;şikayet nedir bilmeyen yüreğini avutamayacak kadar.Ve fermanlı bir deliymiş heccav;eline geçen altınları balıklara,kuşlara,çocuklara ve yağmurlara dağıtacak kadar.

Harflere gelince,onlar heccavın tıpkı bir sihirbaz gibi yokluğu varlığa,karmaşayı nizama çevirmesine sevinçle,heyecanla iştirak ederlermiş.Harfler heccavı o kadar çok severlermiş ki,bazı geceler o uykudayken kendi aralarında yer değiştirip daha derin manalar bulabilmesi için ona ellerinden geldiğince yardım ederlermiş.Seneler böyle gelip geçmiş.Seneler heccavla harflerin arasındaki aşkı küllendireceğine,daha da alevlendirmiş.Ne var ki,heccavın sivri dilinden gocunan,ondan intikam alabilmek için devamlı fırsat kollayan pek çok gönül fakiri varmış.Bunların içinde biri varmış ki,bilhassa o heccava diş bilermiş.İsmi Kalaylıkoz Mehmed olan bu adam gösteriş içinde yaşamaya pek meraklıymış.Saray dalaverelerine bulaşıp herkesi birbirine kırdırarak yolunu tutup yükünü doğrulttuğundan,kısa zamanda kesesini doldurmayı,en tepelere yükselmeyi başarmış.İşte bu adam oldum olası heccavın sivri dilinden kurtulamazmış.Ne var ki,heccavın tam manasıyla kancayı ona takması yaptığı evlilikten sonra olmuş.Zira Kalaylıkoz altmışaltı yaşının demlerini sürerken görüp de beğendiği çocuk yaştaki bir bakireyi allem edip kalem edip karılığına aldığında,zaten diline hakim olamayan heccav ağzına geleni söyleyip vermiş veriştirmiş.Kalaylıkoz Mehmed ortalık yerde elalemin diline düşmesine sebep olan heccava eskisinden de beter diş bilemeye başlamış.Bir gün,içindeki intikam ateşi öyle bir kabarmış ki,padişah bu iddianın aslını astarını araştırabilmek için heccavı huzuruna çağırmış ve ondan bir gecede tam dörtyüzkırkdört dizeyi tamamlamamış olursa,kellesinden olacağını söylemeyi de ihmal etmemiş.

Heccav eve vardığında esrar çubuğunu doldurup ağlamaya başlamış”ne kadar yaşarsam yeterince yaşamış olurum acaba?”diye sormuş kendine.Cevabını bulamamış.Üstadın elinin ayağının dolaştığını,değil dörtyüzkırkdört dize tek bir kelime dahi yazamadığını gören harfler,bütün gece uğraşıp didinip nihayet isteneni yerine getirmişler.Heccav sabah uyandığında,kendini ölüme hazırlamak için boynunun etrafına kıpkırmızı bir halka çizmeye koyulduğunda,dörtyüzkırkdört dizenin çoktan yazılmış olduğunu görmüş.Büyük bir sevinçle ve gözyaşları arasında vefakar dostlarına teşekkür etmiş.Sonra koştura koştura saraya gidip,dörtyüzkırkdört dizeyi padişaha takdim etmiş.Padişah hayret ve takdir ederek,heccava dörtyüzkırkdört altın verilmesini buyurmuş.Bu işe adamakıllı içerleyen Kalaylıkoz Mehmed kuyruğunu kısmış ve bir müddet ortalarda görünmemeyi akıllıca saymış.Ne var ki,bu hadisenin üzerinden çok geçmeden ,tekrar padişahım huzuruna çıkıp heccavın kendisine ihsan edilen altınları balıklara,kuşlara,çocuklara ve yağmurlara dağıttığını,artakalanlarla da testi testi şarap içip,alem üstüne alem yaptığını fısıldamış.Padişah heccavı tekrar huzuruna çağırmış.

“Sen yazdıysan hatırlarsın.Hatırlayabilirsen gene yazarsın”diyerek dörtyüzkırkdört dizeyi eksiksiz noksansız tekrar bir araya getirmesini istemiş.Aksi takdirde kellesinin gideceğini söylemeye lüzüm görmemiş.

Heccav eve vardığında esrar çubuğunu ağzına kadar doldurup gülmeye başlamış.”Ne kadar yaşarsam yeterince yaşamış olurum acaba?”diye sormuş kendine.Cevabını bulamamış.Harfler ona yardımcı olabilmek için vaktiyle ait oldukları yerleri hatırlamaya çalışmışlar.Fakat ne denli gayret ederlerse etsinler bir türlü eski hallerini alamamışlar.Başka başka dörtyüzkırkdört dizeler çıkmış ortaya;bir türlü aynısını bulamamışlar.Başka türlüsünü yazmanın aynısını yazmaktan çok daha kolay olmasına şaşırmışlar.
Boğaz’ın sularına atılmış başsız cesedi.Ateşe verilmiş evi.Öksüz kalan harfler birer birer tutuşup kıvılcımlar halinde göğe yükselmeye başlamışlar.Bir vakitler manalı bir bütün arz eden harfler birer yıldız olup,bir daha asla toparlanamayacak surette oraya buraya dağılmışlar,karanlığa saçılmışlar.

Yıldızların bu kadar şaşkın,bu kadar oynak olmalarının sebebinin,bir vakitler yanlarına düşen harfleri bulma ümidini hiç yitirmemeleri olduğunu düşünüyordu.Arıyorlardı.Hala o meşhur heccavın hayatını kurtarabilecek manayı arıyorlardı.Çemberde yön tayin etmeye çalışanlarla inatlaşarak ve zamanda ileriye de geriye de gidebileceklerine yürekten inanarak.İşte bu sebepten,böyle kıpır kıpır,böyle huzursuz dolaşıyorlardı gecenin karanlığında.Eski komşularının izini sürmeye çalışıyorlardı,belleklerini zorlayarak,birbirlerini koklayarak.

(Bu öyküyü çok seviyorum sizlerle paylaşmak istedim.ve tabii her okuduğumda yada hatırladığımda aklıma gelen seninle!...)


netten


____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Mayıs 2025
  1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8317 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11432 okuma)
Mektup......
(12257 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12237 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11961 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12221 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12408 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 1 020 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2025 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft