İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet
etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan
paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına
fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından
biridir! Bak; dikkat et şimdi..." Berber çocuğa seslenir:
"Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve
yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber
işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir
elinde beşyüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu
halde çocuğa sorar:"Hangisini istiyorsan alabilirsin?" Çocuk
dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve
sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin
elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü?
Sana söylemiştim." der. Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve
az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek,
neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını
sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
İlk kez sorduğunda eğer beş milyonluğu alsaydım oyun
biterdi!...Ama 20 gündür 10 milyon kazandım....ve daha ne kadar
kazanacağımı da sadece Allah bilir....." Allah'ın bile
insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra
verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez
görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle
yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!
Dale Carnegie
guzelliklerle................
____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.