Bence68
Site kurucusu
(Doğum tarihi 1940 Erzincan - Ölüm tarihi 2 Mart 2000 Ankara), repertuvarı
Ege Bölgesi ve özellikle de Denizli yöresi ile özdeşleşmiş ve mizahi
unsurlara rahatlıkla yer verdiği çalışmalarının ustalığı ve derinliği
zamanla farkedilmeye başlanan Türk Halk Müziği'nin büyük üstadıdır.
1940'ta Jandarma Astsubayı olan babasının görevli olduğu Erzincan'da
dünyaya gelmiştir. Ailesi Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük
beldesindendir. 1953 yılında başladığı Denizli Erkek Sanat Enstitüsü?nde
farklı kişiliği ve müziğe yatkınlığı ile okulda sevilen biri oldu. 16
yaşında Türk türkülerinin en ünlü derleyicisi olan Muzaffer Sarısözen'le
tanışması kariyerinde belirleyici oldu. Ankara Radyosu Yurttan Sesler
programıyla sanat dünyasına adım attı. Belli bir süre Milli Eğitim
Bakanlığı Film Radyo Televizyon Merkezi'nde çalıştı. 1966'da "yetişmiş saz
sanatçısı" olarak Ankara Radyosu'nda çalışmaya başladı.
Özellikle Denizli yöresinin türkülerini, sesi ve sazı ile mikrofonlara
taşıdı. Çalıp söylediği Ege türküleri kadar, taklit yeteneği, şovmenliği,
fıkraları ve kullandığı Denizli şivesiyle folklara zenginlik kattı.
1960'larda sahneye de çıkan sanatçı, 1973'ten itibaren düzenli şekilde
İzmir Enternasyonal Fuarı'nda sahne aldı. Başta Zeki Müren olmak üzere pek
çok ünlüyle aynı sahneyi paylaştı. Bir Yeşilçam filminde başrolde oynadı.
TRT'de, tarıma ve çocuklara yönelik programlarda yer aldı. Kültür Bakanlığı
Halk Müziği Geliştirme Merkezi (HAGEM) Repertuvar Kurulu üyeliği yaptı. Son
televizyon programı ise TRT-1'deki "Türk Halk Müziği İstekleri" oldu.
Radyo oyunlarında ve tiyatrolarında roller alan Özay Gönlüm, radyo ve
TV'lerde yayınlanan 'Nineden Mektuplar' tiplemesiyle çok sevildi. "Çöz de
Al Mıstıvali" türküsünü, "Fişini de Al Mustafa Ali" diye de seslendirerek,
halkı fiş toplamaya davet etmesiyle sosyal şuurunu da gösterdi.
Avrupa, ABD, Avustralya, Çin ve Hindistan'da konserler veren Özay Gönlüm,
başta Denizli ve Kütahya yöreleri gelmek üzere pek çok yöreden 3400'den
fazla türkü derledi. Özellikle, "Denizli'nin Horozları" (Çil Horoz), Çöz de
Al Mıstıvali, "Sultan seccadesi, ""Asmam Çardaktan", "Cemile'min Gezdiği
Dağlar Meşeli", "Osmanım'ın Mendili", "Evlerinin Önü Bulgur Kazanı", "Şu
Dağlar Tepe Tepe" gibi türküleriyle tanınıyordu.
Teatral yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve "yaren" adını
verdiği üçlü sazı ile Türk Halk Müziğinde bir ekol oluşturdu. Bağlamanın
yanısıra cura ve "şelpe" tekniğine de çok önem vermiş, Ege yöresinde
Ramazan Güngör'den Hamit Çine'ye kadar birçok curacı ile çalışmış,
katıldığı programlarda her boydan cura çalmıştır. Yaren adlı enstrümanı ile
cura, bağlama ve çöğürü bir araya getirdi.
Türküleriyle 34 yıldır gönülleri fetheden Özay Gönlüm, 2 yıl akciğerler
rahatsızlığıyla yaşadı. Ankara Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği'ne
tedavi amacıyla yattı. Ancak hastalığa yenik düşerek 2 Mart 2000'de hayata
gözlerini yumdu. Mezarı Cebeci Asri Mezarlığındadır. Ayten Hanım'la evli ve
iki kızı vardır.
Eserleri
30 civarında 33'lük/45'lik, 30 kadar kaset. 200 türkünün derleyicisi veya
kaynak kişisi. Eski 45'likleri ve uzunçalarları birinci el piyasasında
bulunmamaktadır. En güncel derleme, Kalan Müzik tarafından 2005 yılında
piyasaya sürülmüş olan ve 2 CD, 2 kaset ve kitapçıklardan oluşan "Özay
Gönlüm" koleksiyonudur. Ayrıca 2001 yılında Anadolu Müzik tarafından
piyasaya sürülmüş "Yaren" isimli kasedini bulmak mümkündür.
En tanınmış türküleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:
Elif dedim be dedim
Evlerinin önü bulgur kazanı
Arabaya taş koydum
Asmam çardaktan
Denizli'nin horozları
Ninenin mektubu, Çil Horoz
Çöz de al Mıstıvali
Cemilemin gezdiği dağlar meşeli
Tepsi tepsi fındıklar
Sobalarında kuru da meşe yanıyor
Karahisar kalesi
Hatçam çıkmış gül dalına
Dağların başındayım
Elindedir bağlama
Gıcır gıcır gelir yarın kağnısı
Manisayla Bergamanın arası
Onikidir şu Burdur'un dermeni
Hıkkıdık duttu beni
Evren köy
İki keklik
Gımıldanıver
Sevgiyle
____________________
İnsan sevincin ürünüdür. Kötülüklerin, karamsarlıkların ürünü olamazki...
____________________
Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.