Site kurucusu  Cevaplar: 245 kayıt olmuş: 28/4/2004 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 15:41 |
|
|
Topal Sevda
Dün sahilde karşılaştık...
Biran gözüm ısırdı,sonra birden tanıdım
Düşmemek için zor tuttum kendimi
Bacaklarım titredi,bir ağaca yaslandım...
Yırtılan bir mektup gibi
Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu..
Eski bir sevdanın durulmamış nehirleri
Çırpınarak yüreğime akıyordu.
Hatırladığım bir sonbahar günüydü,
Karşımızdaki yeni eve taşındılar
Bütün gün bakışıp duruyorduk
Gözleri sanki birer kurşundular!.
O zamanlar ben, zıpkın gibi bir çocuktum;
Liseye yeni başlamıştım
Onun saçlarını geriye savurup
Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım..
Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda
Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu
Ne zaman buluşalım desem, olmaz diyordu
Mektuplaşmak ona yetiyordu..
Bir Temmuz akşamıydı, unutmam
Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı;
Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm,
İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı..
Sonraları çok kanuştuk, gezdik
Bazen ağlaşıp bazen gülüştük
Çılgın gibiydik, her fırsatta buluştuk,
Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük..
Ailesi baş edemedi, Mersin deki halasına gönderdi
Hiç arayıp sormadım
Ben osıralar devrimci oldum.
Mahalleden ayrılıp yıllarca evede uğramadım..
Dünyam değişmişti artık
Memleketin gidişatını hiçmi hiçbeğenmiyordum
Forumlara,yürüyüşlere katılıyor,
Durmadan şiir okuyup,ajitasyon çekiyordum..
Ah o gençlik rüzgarı ah..
Ezilen insanları tek başıma kurtaracağmı sandım
Anarşik bir eylem sırasında
Seken kurşunlarla bacağımdan yaralandım...
Ameliyatın ardından yıllarca yattım içerde,
Dosyam bir hayli kabarmıştı..
Beni o nemli koğuşlarda
Vefakar anamdan başka hiç kimse aramamıştı..
İçerden çıkınca onu sordum
Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti..
Oysa kibrit ağusuyla koluma dağladığım
İsmi hala silinmemişti...
Hayat devam ediyordu
İçkiye vurmuştum, unutmayı denyordum
Pencerenin önünde, kuruyan bir çiçek gibi
Günden güne tükeniyordum..
Anam çökmüştü artık,ölmeden mürüvvet istiyordu
Bazan oturup dertleşirdik..
Kimsesiz bir kadın varmış,körmüş, olur demiş
Bende fazla uzatmadım,evlendik.
Geçmişe ait ne varsa; mektuptu,resimdi.
Bir bir ayırıp yaktım ateşte.
Nasıl gittiğini sorarsanız, ne bileyim,
Kör-topal gidiyor işte..
Ne varki, o hırçın saçları hepyüzüme savruluyor
Balkona her baktığımda.
Pişmanlık, bir eski yara gibi
Hala kımıldayıp duruyor onu hatırladığımda.
Biiyorum, onunla olsaydım
böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.
Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım,
Ben öldürdüm bu hoyrat ellerimle.!
Dün sahilde karşılaştık
Bir an boş bulundum,sendeler gibi oldum
Öyle bir baktı ki, ben o gözlerde
Bir ömrün bütün acılarını buldum...
Bir şeyler söylemek ister gibiydi
Başını eğip, gitti çocuklarının yanına
Nedendir bilmiyorum, fakat
Gimek istemedi sanki, kocasının koluna.
Ardından koşup durduramadım, ona soramadım
Öylece dona kaldım.
Çünkü o anarşik eylemden beri
Ben artık deynekli bir topaldım!...
Yusuf Hayaloğlu
____________________ !! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:49 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 15:29
Sana Geldim
Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Yaban ellerinde taşlandım geldim
Sanki cehennemdi sensizlik bana
Irmaklar içinden sislendim geldim
Tren yollarında islendim geldim
Kalmadı hevesim kalmadı inan
Yıkandım arındım süslendim geldim
Sana geldim sana kucaklarmısın
Bilmemki yeniden bağışlarmısın
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:50 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 15:29
Sana Geldim
Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim
üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Yaban ellerinde taşlandım geldim
Sanki cehennemdi sensizlik bana
Irmaklar içinden sislendim geldim
Tren yollarında islendim geldim
Kalmadı hevesim kalmadı inan
Yıkandım arındım süslendim geldim
Sana geldim sana kucaklarmısın
Bilmemki yeniden bağışlarmısın
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:51 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 15:01
Neylersin
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış
anlatmışı.
Ve bütün bulmacalar yarım
bırakılmışı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamışık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamışık...
Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik...
Ömrümüz bu talana layık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu
yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...
Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmışı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmışı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamışı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamışı.
Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşurup-buruşurup attığım
kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:52 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:59
Nerden Bileceksiniz
üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nerden bileceksiniz.
Bir fidandım deriildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler cektiğimi
Nerden bileceksiniz.
Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yıkıp geldim
Siz benim neden kaçtığımı
Nerden bileceksiniz.
Gökte yıldız kayar şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nerden bileceksiniz.
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nerden bileceksiniz.
Ben ardımda yas bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım
Siz benim kime küstüğümü
Nerden bileceksiniz.
(Almanya 13.02.2001)
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:53 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:58
Nankör Kedi
Ne söyledim ne söyledim sana ne söyledim ki
Vurdun kapıyı gittin
Be vicdansız be insafsızın kızı be nankör
kedi
İnsan birşey söyler
Sevmek dedin sevmedik mi
Aşka boyun eymedik mi
Bütün kötü huyları hatta güzel
dostları
Senin için terketmedik mi
Bugün yine bana bana ayrılmak düşer
Deli gibi döne döne savrulmak düşer
Bugün yine bana bana of çekmek düşer
Bugün yine bana bana ağlamak düşer
Çıra gibi yana yana kül olmak düşer
Bugün yine bana bana ah çekmek düşer
Boşver be gitsin Allah büyük
Her acının bir ahı vardır
Bir of çekesin biter herşey
Söz-Müzik: Yusuf Hayaloğlu
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:55 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:52
Kim Susturabilir Bizim Türkümüzü
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki bu hasreti semahların seyrinden alıp gelmişiz
Biz ki onu sitemkar anaların kirpiğinden derlemişiz
Süzülsün de acının derin izler
bıraktığı gül yanaklardan
Yere dökülsün istememişiz
Bizim türkümüzü rüzgar söyler her gece
Ay vurdukça parıldar gün doğdukça hız
alır
Nevroz ateşleriyle sağaltarak çırpınan
yarasını
Can havliyle kardaş
Kan içinde bir kartal gibi vadilere saldırır
Türkülere ilişmeyin
Türküler nehirdir gecenin bağrına akar
Fazla eşelemeyin kardaş
Taşınca ne siperler kalır ne dev barikatlar
Deşmeyin diyorum deşmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki nice amansız badirelerde serden geçmişiz
Biz ki ilmikler boynumuza takılıyken bile türkü
söylemişiz
Sonra ırmak boylarında göğertip körpe otların
serinliğinde
Dağlara emanet etmişiz
Biz ki her yangının külünden diri canlar
yaratmışız
Bizki mazlumların defterine kanlı resimlerle
sıralanmışız
Banaz yaylasından kerbelaya kar götürsün turnalar
Ölürüz sanma kardaş
Dostun attığı gülden yaralanmışız
Türküleri dövmeyin
Türküler gökyüzüdür karanlığa
yıldızlar çakar
üstümüze gelmeyin kardaş
Namuslu bir devrimcinin alnında kavga ışıldar
İncitmeyin diyorum incitmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Bizki karacaoğlanı aşkla veyseli toprakla
yüceltmişiz
Bizki köroğlunun narasıyla nice beyleri yere
çökertmişiz
Yine de masum bir bebek gibi avuç avuç sevdamızı
Kalanlara vasiyet etmişiz
Adam dediğin sapına kadar yiğit olmalı
Ne karıncayı incitmeli ne ozanları yakmalı
Öyle sansar gibi punduna getirmek de neymiş
Adam dediğin kardaş
Yüreği varsa eğer getirip ortaya koymalı
Türküleri yakmayın
Türküler çiçektir en umutsuz zamanlarda açar
Kavgayı uzatmayın kardaş
Yüzyıllardır tuz döke döke
çürüdü bu yaralar
Kanatmayın diyorum kanatmayın
Yusuf Hayaloğlu
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:55 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:51
Kızın Adı Özgürlük
Minnacık bir kız vardı
Bir ormanda yaşardı
Karanlıkta kaybolsak
Elimizden tutardı
Yürüdüğü kırlarda
Papatyalar açardı
Omuzundan güvercinler uçardı
Öldürdüler yarım kaldı
Dudağında son gülücük
Yalnızca bir adı kaldı
Kızın adı özgürlük
Minnacık bir kız vardı
Göğsüne gül takardı
Beyaz bir at üstünde
Bulutlara konardı
Irmağın aynasında
Saçlarını tarardı
Yüzünü ay ışığıyla
Yıkardı
Minnacık bir kız vardı
Yüreği kuş kadardı
Tutunca rüzgar olur
Bir su gibi kayardı
Geciken şafaklarda
Yıldızları yakardı
Uyanınca seher yeli
Kokardı
Öldürdüler yarım kaldı
Dudağında son gülücüK
Yalnızca bir adı kaldı
Kızın adı özgürlük
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:56 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:47
Kavgamın Çiçeği
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Toprağa su yürürken
Dağlar yeşerirken
Şafağın kızıl okları
Gecenin kalbine dalarken
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin kavgayı
Seni özlüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Sulara ay düşerken
Dalgalar öpüşürken
Sokağın titrek lambası
Islanan yüzüme düşerken
Seni özlüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin gülmeyi
Seni seviyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Seni düşünüyorum seni
Sen ey kavgamın çiçeği
Bana sen öğrettin gerçeği
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:56 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:44
Kalan Kalir
Vur sirtina, vur sirtina
Dostun oldum vur sirtina
Madem ki ben kaldiramam
Derdimi al vur sirtina
Duman kalir, duman kalir
Ocak tüter duman kalir
Ben yanarim hic tükenmem
Benden sonra duman kalir
Ah ne fayda, ah ne fayda
Kefen beyaz ha ne fayda
Bir hayina yas dökersin
Kadrin bilmez ah ne fayda
Kalan kalir, kalan kalir
Giden gider kalan kalir
Ben giderim geri gelmem
Benden sonra kalan kalir
Meydan kalir, meydan kalir
Yigit ölmez meydan kalir
Yere vurma hatirimi
Sana kahpe meydan kalir
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:57 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:42
Hani Benim Gençliğim Nerde..
Hani benim gençliğim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz agacı altında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim geçnçliğim nerde.
Ne varsa bu gençliği yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ne varsa güzellikten yana
Bölüşüm büyümüşüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düşüm
Hani benim gençliğim nerde.
Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:58 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:39
Ayrılık Hediyesi
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım
günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun
gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her
damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan
ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden
ayrılık hediyesi olsun)
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 987 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 10/10/2008 Saat 14:59 |
|
|
life23
Site kurucusu
Yazılış Tarihi: 9/10/2008 Saat 14:31
Dağlarda Kar Olsaydım
Şu dağlarda kar olsaydım
Bir asi rüzgar olsaydım
Arar bulur muydun beni
Sahipsiz mezar olsaydım
Şu yangında har olsaydım
Ağlatıp bizar olsaydım
Belki yaslanırdın bana
Mahpusta duvar olsaydım
Şu bozkırda han olsaydım
Yıkık perişan olsaydım
Yine severmiydin beni
Simsiyah duman olsaydım
Şu yarada kan olsaydım
Dökülüp ziyan olsaydım
Bu dünyada yerim yokmuş
Keşke bir yalan olsaydım
Yusuf Hayaloğlu
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|