Rojin tarafından yazılmışır.
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:32
Ahiret Yolu
(Mehmet Akif Ersoy)
sokakta sade bir 'amin! ' sadasıdır gidiyor:
mahalle halkı birikmiş, imam dua ediyor.
basık bir ev; kapının iç yanında bir tabut,
başında çınlayan avazı dinliyor, mebhut;
denildi: 'fatiha! '; amini kestiler bu sefer,
göğüsler inledi, derken, açık duran eller,
hazin alınları bir kerre okşayıp indi;
deminki zemzemeler bir zaman için dindi.
duyuldu sonra imamın nida-yı mağmumu,
diyordu:
- söyleyin allah için şu merhumu,
nasıl bilirsiniz ey müslümanlar?
- iyi biliriz!
-yarın huzur-i ilahide toplanıp hepiniz,
bu yolda hüsn-i şehadet edersiniz ya?
- evet!
- imam efendi, helallık da iste, merhamet et...
- helal edin hadi öyleyse şimdi hakkınızı.
- helal edin hadi bekletmeyin adamcağızı!
cemaatin yüreğinden kopup 'helal olsun! '
nida-yı saffeti, birden cenaze, ah-ı derun,
misali uğradı evden; fezada yükseldi
içerde başladı bir cuş-i nevhadır şimdi;
baş örtüsüyle kadınlargözüktü
pencereden:
-bıraktın öyle mi, en sonra kardeşim, bizi sen!
-yıkıldı dostlar evim, barkım... ah gitti kocam! ..
-dayım melek gibi insandı; ben nasıl yanmam!
-tamam otuz senedir komşuyuz da bir kerre,
kızıp da 'ey! ' demiş insan değildi, hemşire!
-zavallı remziye! boynun büküldü evladım...
-babam ne oldu?
-baban... öldü.
-etme ayşe hanım,
bu söylenir mi ya? hicran olur zavallı kıza...
ayol, şu öksüzü bir parçacık
avutsanıza...
açın da cumbayı etrafa baksın ağlamasın...
göründü cumbada baktım ki tombalak,
sanşın,
sevimli bir küçücek kız... beiinde ancak var.
donuk yanakları üstünde parlayan yaşlar,
zavallının eriyen ruh-i bi-günahı idi.
benim o mersiye yadımda ağlıyor ebedi.
sefine pare ki sırtında mevc-i bi-hissin,
yüzer... önünde ademden nişane bir engin,
çeker durur onu sahil-cüda açıklarına;
bakar mı bir taşın üstünde durmuş
ağlıyana?
cenaze duş-i cemaatte çalkalandıkça,
o tahta pareye benzerdi, düşmüş emvaca.
nasıl duyar ki uzaklarda inleyen kadını?
nasıl görür ki yetimin huruş eden
yaşını?
bu hay ü huy-i kıyamet-nümun içinde söner,
samim-i hilkati suzan eden enin-i beşer.
değilmiş öyle geniş nalenin hududu meğer:
sokak bitip dönülürken kesildi matemler.
o tahta pare-i camid, o iğbirar-ı samut,
güzer-gehindeki eşbahı bir mehib sükut
içinde haşr ederek dalgalarla seyrediyor;
zemine bakmıyor artık sema deyip gidiyor.
bu mahmilin neye sık sık değişsin efradı?
suali fikre büyük bir hakikat anlattı:
evet beka ezecek cism-i zar-ı faniyi,
vücud çekmiyecek ömr-i cavidaniyi,
bu bar-ı müdhişin altında titreyip dizler,
dayanmıyor üç adımdan ziyade duş-i beşer!
ağır ağırgidiyorken cenaze kafilesi,
nihayet oldu musalla birinci merhalesi.
çıkınca üstüne son minberin hatib-i memat,
açıldı dide-i im'ana perde perde hayat.
*******
senin en son seririndir şu bi perva uzanmış taş;
ki nermin hab-gahından çıkar, bir gün vurursun
baş!
elinden yok halas imkanı, madame'l-hayat uğraş...
o, mutlak sedd-i rahındır, aşılmaz.. muktedirsen
aş! '
musalla: müncemid bir mevcidir eşk-i yetimanın;
musalla: ahıdır, berceste, matem-zar-ı
dünyanın;
musalla: minber-i tebliğidir dünyada, ukbanın;
musalla-: ders-i ibrettir durur pişinde, irfanın.
bu minberden iner nasuta en müdhiş hakikatler,
bu yerden yükselir lahuta en halis kana'atler.
civarından geçer zulmette bi payan hayaletler:
kefen-ber-duş geçmişler, kalan üryan sefaletler!
babam, kardeşlerim, evladım, annem... belki bunlardan
muazzez bildiğim kıymetli birçok yar-ı can el'an
bu taşan atfeder zanneylerim dünyaya son im'an...
benim ruhum bu heykelden duyar hamuş bin efgan!
serir-i saltanatlar devrilir, alt üst olur dünya;
müşeyyed bürc ü barülar düşer bir bir,
bu taş hala,
zamanın dest-i tahribiyle, durmuş, eyler istihza;
bütün mevcuda hakim bir adem timsalidir guya.
namaz kılındı; dua bitti. karban, yoluna
düzüldü taht-ı mematın girip birer koluna.
yarım saat henüz olmuşu. yolcular durdu;
demek ki; komşusu dünyanın ahiret yurdu.
cenaze indi omuzdan yavaş yavaş, sonra,
sokuldu servilerin ortasında bir çukura,
atıldı üstüne üç beş kürek kemikli
çamur
kabardı toprağın altında bir an, bir ur!
evet, çıban, ki yatan duymuyorsa dehşetini,
dönün de arkadakinden sorun feca'atiniÃ?·
sükun içinde uyurken şu bir yığın toprak
ilel'ebed o küçük ruh çırpınıp duracak!
...
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:32
Bir Gece
(Mehmet Akif Ersoy)
On dört asır evvel yine bir böyle geceydi
Kumdan ayınon dördü bir öksüz
çıkıverdi
Lakin o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler
Halbuki kaç bin senedir bekleşmedelerdi
Nerden görecekler göremezlerdi tabi
Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa yerdi
Bir kere de ma'mure-i dünya ozamanlar
Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi
Sırtlanları geçmişi beşer
yırtıcılıkta
Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi
Fevza bütün afakını sarmışı zeminin
Salgındı bugün Şark'ı yıkan tefrika derdi
Derken büyüyüp kırkına gelmişi ki
öksüz
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi
Bir nefhada kurtardı insanlığı o masum
Bir hamlede kayserleri kisraları serdi
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi
Zulmün ki, z******* akılına gelmezdi, geberdi
Alemlere rahmetti evet şer-i mübini
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi
Dünya neye sahipse onun vergisidir hep
Medyun O'na cemiyeti medyun O'na ferdi
Medyundur o masuma bütün bir beşeriyyet
Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 1
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:33
Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?
(Mehmet Akif Ersoy)
Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan islam'ı,
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...
Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!
Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık
aradan.
Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.
Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!
Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.
Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.
işe Fas, işe Tunus, işe Cezayir, gitti!
işe Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 2
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:34
Canan Yurdu
(Mehmet Akif Ersoy)
Eyvah! sevgilininyurdu ıssız kalmış
Ayak bastığı heryer kırgın bir mezar olmuş
İçindeki ahenk uçmuş da
Ses seda kalmamış yuvada
Yer yer gömülü durur emeller
Sanki kıyamet gününü beklerler...
Ya rab! niye böyle bir yığın toprak
Olmuş yatıyor o temiz saha?
Ya rab! niçin o parıltı ortada yok?
Ya rab! niçin uzayıp gitmekte bu gölge?
Ya rab! sevgilinin yuvası üzerine
Gerilmiş bu kat kat aydınlık perdesinin anlamı ne?
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 3
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:35
Durmayalım
(Mehmet Akif Ersoy)
Sa'di diyor ki: 'Bir gece biz kervan ile
Ağır ağır gitmekte iken yolumuz düşü bir
çöle.
Hızla geçmek için o korkutucu ıssız
çölü,
Bütün yolcular istirahati feda ederek,
Gitmektelerdi.Bir aralık bende yürümeye güç
Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık
uykuya yenik.
Avare bir yolcuyu bekler mi kafile?
Çaresiz yola devam edecek varıncaya dek konak yerine.
Bir de uyandım ki başucuma dikilmiş bir deveci
şunları
söylemekte:
'Kalk ey zavallı yolcu, uzaklaşı kervan!
Uykum benim de yok değil ama bu çöl,
İstirahat yeri olurmu ki bin türlü korku var?
Varmak istediği yere varıp durmayıp giden;
Yoktur kurtuluş ümidi bu çöller geçilmeden.
Yazık ki yolda böyle düşen uyku derdine,
Hep yolcular gider de kalır kendi kendine! '
Gerçi olayın kendisi önemsizdir, bunda haklısın,
ancak düşün:
İnsaflı ol, bundan başka hikmet dolu bir prensip varmı
bugün?
Varmak istersen -diyor Sa'di eğer maksada,
Tuttuğun yollar hiç bitmeyecek gibi olsada;
Yola devam et, durmayıp git, yolda kalmaktan sakın!
Azim sahibi insan için neymiş uzak, neymiş yakın?
Hangi güçlüktür ki gayrete gelince
kolaylaşmasın?
Hangi korkunç şey varki insandan korkmasın
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 4
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:36
Neredesin?
(Mehmet Akif Ersoy)
La-mekanlarda mısın, nerdesin, ey gaib ilah?
Dönerim enfüsü, afakı ezelden beridir.
Serpilip kubbene donmuş, o ışık damlaları,
Seni, yer yer arayan yaşlarımın izleridir.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 5
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:36
Oğlum Bu Temenni Neye Benzer, Bana bak.
(Mehmet Akif Ersoy)
Oğlum ,bu temenni neye benzer, bana bak:
Eşeklerin canı yükten yanar,aman derler,
Nedir bu çektiğimizderd,çifte çifte semer!
Biriyle uğraşırken gelip çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hain, hem eskisinden iri.
Semerci usta geberseydi...değmeyin keyfe!
Evet,gebermelidir inkisar edin herife.
Zavallı usta göçer bir gün akibet, ancak,
Makaami öyle uzun boylu nerede boş kalacak?
Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır
köşeye;
Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe.
Adam meğer acemiymiş, semerse haylı hüner;
Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler.
Bütün o beller ,omuzlar çürür çürür
oyulur;
Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur.
''Giden semerciyi ,derler, bulurmuyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil , basbayağı muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktıyla bilemedik ,tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!''
Nasihatim sana:''herzeyle işigali bırak!
Adamlığın yolu neredeyse, bul da girmeye bak!
Adam mısın: ebediyyen cihanda hürsün gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum, gönüllüsün semere
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 6
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:37
Tek Hakikat
(Mehmet Akif Ersoy)
Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyadan,
Elli, altmış sene gezdimse de, şaşkın
şaşkın:
Hepimiz kendimizin, bağrı yanık,
aşıkıyız;
Sade, i'lanı çekilmez bu acaib aşkın!
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .
Cevap 7
Rojin
Site kurucusu
Cevaplar: 503
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet:
Yazılış Tarihi: 2/4/2008 Saat 13:38
Uyan
(Mehmet Akif Ersoy)
Baksana kim boynu bükük ağlayan.
Hakkı hayatındır senin ey müslüman,
Kurtar artık o biçareyi Allah için.
Artık ölüm uykularından uyan.
Bunca zamandır uyudun kanmadın,
Çekmediğin çile kalmadı, uslanmadın.
Çiğnediler yurdunu başan başa.
Sen yine bir kerre kımıldanmadın.
Ninni değil dinlediğin velvele,
Kükreyerek akmada müstakbele.
Bir ebedi sel ki zamandır adı,
Haydi katıl sen de o coşkun sele.
Karşı durulmaz cereyan sine-çak...
Varsa duranlar olur elbet helak.
Dalgaların anmadan seyrini,
Göz göre girdaba nedir inhimak?
Dehşeti maziyi getir yadına;
Kimse yetişmez yarın imdadına.
Merhametin yok diyelim nefsine;
Merhamet etmez misin evladına?
Ben onu dünyaya getirdim diye
Kalkışacaksın demek öldürmeye!
Sevk ediyormuş meğer insanları,
Hakkı-ı übüvvet de bu caniliğe!
Doğru mudur ye’s ile olmak tebah?
Yok mu gelip gayrete bir intibah?
Beklediğin subh-i kıyamet midir?
Gün batıyor sen arıyorsun tebah.!
Gözleri maziye bakan milletin,
Ömrü temadisi olur nakbetin.
Karşına müstakbeli dikmiş Hüda,
Görmeye lakin daha yok niyyetin.
Ey koca şark! Ey ebedi meskenet!
Sen de kımıldanmaya bir niyet et.
Korkuyorum, Garbın elinden yarın,
Kalmayacak çekmediğin mel’anet.
Hakk-ı hayatın daha çiğnenmeden,
Kan dökerek almalısın merd isen.
Çünkü bugün ortada hak sahibi,
Bir kişidir: 'Hakkımı vermem' diyen
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz,
Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman .