Dostsesi.Com Kültür Forum

Sisteme girmen gerek

En son aktif olan: 6/5/2025 Saat 23:45

Ara | Bugün yazılanlar | Sık sorulanlar | İstatistik

Forum Başlığı > Türk Sairler > Neyzen Tevfik Siirleri > Ney, Mey ve Neyzen

« Ön Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala		print

Bence68

Ziyaretçi

Yazılış Tarihi: 8/11/2010 Saat 18:36

Sabahleyin. Kömür sobası tütmüş, odayı duman doldurmuş. Çayhanenin köşesinde bir adam. Kılıcını kınından çeker gibi, neyini kılıfından çıkarıyor ve başlıyor üflemeye.

İnanılmaz bir ses dolduruyor ortalığı. Bambaşka bir ses. Büyüleyici.
Kanuni' nin ordusundaki bir ere aşık olup, peşinden Viyana kapılarına giden ve orada ölen bir kadının ağıdı diyor Neyzen Tevfik soranlara.

İki mekanı bilinmiş yıllarca Yavrunun Çayhanesi ve Bakırköy Akıl Hastanesi. Başka yerlerdeki arayış beyhudeymiş. Kim olduğunu, ne olduğunu, nice olduğunu kimseler bilmez, bilmesinide istemezmiş.
Neyzen Tevfik adı; olağanüstü üflediği ney ve abartılı olan içki düşkünlüğü ile anılır. Hiciv ustalığının, kişiliğinde barınan en önemli noktalardan biri olduğu pek bilinmez.

Alkolün zararları üzerine yapılan konferansta konuşmacı olan profesör başlamış içkinin zararlarını anlatmaya, konuşmasının sonuna doğru dinleyicilere bir soru sormuş Eşeğin önüne bi tas su ve bir tas rakı koysak eşek hangisini içer diye.

Bütün dinleyiciler hep bir ağızdan: Su olan kabı diye bağırmışlar. Peki niye? diye sormuş profesör. Bu arada konferansı Neyzen Tevfik'de dinlemekteymiş ve kendisini tutamamış cevabı yapıştırmış: Neden olacak eşekliğinden eşekliğinden

İçmeye olan düşkünlüğü, çeşitli şekillerde değerlendirilmiştir. Kimi ne göre alkolik, kimi ne göre müptela, kimi ne göre iflah olmazdı. Şu biliniyor ki; zaman zaman tutulduğu krizleri atlatabilmek için, devamlı odasının bulunduğu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ni ziyaret edermiş. Kral muamelesi gördüğü bu dünya, her isteğinin karşılandığı, itibar gördüğü, değer verildiği bir yerdi O'nun için.

Hazırcevaplığı dillere destandır. Kimseden çekinmez, söylenmesi gereken neyse söyleyiverirmiş.
Moralinin bozuk olduğu bir gün,hoşlanmadığı bir adam masasına çöker ve münasebetsiz laflarla Neyzen'i kızdırır. Adam bir ara
-Üstad, bugüne kadar hiçbir yerde neden görev almadınız acaba ? diye sorunca,dayanamaz
-Senin gibi hımbılların yerine geçmemek için der. "

Basın çevrelerinde tanınmış bir hanım, Neyzen'le karşılaşınca
-Aşkolsun, benim için aşifte filan gibi sözler söylemişsiniz ? Neyzen elini sinek kovalar gibi sallamış
-Hanım, sen beni tanımıyorsun. Ben herkesin bildiği şeyleri söylemem."

Paraya pula, kılığa kıyafete değer vermeyen tavrı, dürüst ve vatansever yapısı, gözünü budaktan sakınmayan kişiliğiyle harabat alemlerinden, akıl hastanelerinin kasvet dolu odalarına, muhteşem dekorlu saray kolidorlarına kadar sevilmiş ve sayılmıştır Neyzen...

Ruhundaki fırtınaları kasırgaya çeviren, hadiseler karşısında susmayan, iktidar sahiplerine dahi sereserpe manzum küfürler savurmaktan çekinmeyen bir insan..

Kıskanılası bir berduşluk içinde yaşadı ve öyle öldü. O'nun gibi yaşayanlara selam olsun

« Ön Diğer »

Forum Başlığı > Türk Sairler > Neyzen Tevfik Siirleri > Ney, Mey ve Neyzen