1923te Yozgatta doğdu. Liseyi (1941) Yozgatta bitirdi. Maddi imkansızlıklar
nedeniyle üniversiteye gidemedi. Kısa süreli memurluktan sonra yedeksubay
oldu. 1945te İstanbulda evlendi. Dört sömestr Türkoloji öğrenimi yaptı.
1947de İstanbulda, onbeş günde bir çıkardığı gazeteyi, matbaa kurarak
Yozgatta yayınlamaya devam etti.Politikaya girdi, bir süre sonra
politikanın çıkar kavgalarına ayak uyduramayan Sayar 1957de politikadan el
etek çekti.Şiir yazmayı sürdürürken, roman yazmaya başladı.1970te Yılkı Atı
romanıyla ismini edebiyat dünyasına duyurdu.
1923 yılında Yozgat’ta dünyaya gelen, hayatının bir bölümünü orada
geçirip 1999 yılında vefat ettikten sonra yine o topraklara dönen Abbas
Sayar’ın romanları ve hikayeleri de Orta Anadolu insanının hayatını
anlatır. Abbas Sayar’ın hayatı, romanlarındaki hayatlara benzer, ya
da o, romanlarını kendi hayatından aldığı ilhamla yazmıştır. Kitaplarındaki
kahramanların hiç uzağına düşmeyen, onlar gibi yaşayıp onları yazan
Sayar’ın karşısına çıkan ilk engel, Anadolu’nun bağrından kopup
İstanbul’a gelenleri şehir kapısında bekleyen şeydir: parasızlık...
Sayar, maddi olanaksızlıklar yüzünden geç girdiği üniversiteyi yine yine bu
nedenden dolayı bitiremez. Üstelik, düşlerindeki okuldur bırakıp gitmek
zorunda kaldığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyat Bölümü... Üniversite öğrenimi, hayatında yarım kalan tek şeydir,
ardında bıraktığı ve derlenmeyi bekleyen şiirleri sayılmazsa... Gazete
bayiliğiyle işe başlayıp Bozlak adıyla bir kültür ve sanat gazetesi
çıkaran, edebiyat fakültesinde okuyamamış olsa da şiirler yazarak edebiyat
dünyasına giren Sayar, adını 1970 yılında TRT Sanat Ödülleri
Yarışması’nda derece alan ilk romanı Yılkı Atı’yla
duyurdu.Yılkı Atı,TRT Roman Başarı Ödülünü (1971) kazandı. O yıllarda bir
“edebiyat olayı” olarak nitelendirilen bu romanın ardından
gelen Çelo (1972) romanı 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Can
Şenliği (1974) romanı ise 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü getirdi
Sayar’a. Yozgat’ta bir dönem de çiftçilik yapan yazar, ömrünün
son yıllarını Ayvalık’ta resim yaparak, roman ve şiir yazarak
geçirdi. Abbas Sayar’ın kitapları daha önce E ve Can
Yayınları’ndan çıkmıştı.
"Güçlü, hırslı bir at kişnemesi ovanın dört bir yönüne dağıldı. Dağınık
düzen otlayan sekiz on at başlarını kaldırdılar ve kulaklarını diktiler.
İçlerinde güçlü, kuvvetlileri vardı. Kimi kahra uğramış zavallı, kimi
yılkının alışığı"
"hesaptan düşülmüş, defterden silinmiş" roman kahramanı Doru
Kısrak’ın yılkıya bırakılma öyküsü ve Orta Anadolu’nun ağır kış
doğasında yaşama mücadelesi, halk dilinin zengin sözcük ve deyimleriyle
işlenerek, şiirsel bir anlatımla ölümsüzleştirilmiş, eşsiz bir yapıt olan
"Yılkı Atı"; Abbas Sayar’ın, Sekili’de çiftçilik yaptığı
yılların gözleminden yola çıkılarak yazılmış ilk romanıdır.
1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü alan Yılkı Atının halen geniş bir
okur kitlesi bulunmaktadır.
"Hamamcı Mustafa Ağa yaşlı biriyle matbaama geldi:" Abbas Bey, dedi, tam
senin istediğin gibi kendinden uçkurluklu. Kimi kimsesi yok, tümünden
yılkılık. Oğlan oynamış oyuna gitmiş, çoban oynamış koyuna gitmiş"
1975 Madaralı Roman ödülünü kazanan ve TRT tarafından filme çekilen Can
Şenliği, Nail Abbas Sayar’ın üçüncü romanıdır.
Abbas Sayar şiir gibi roman yazan bir yazar. Şairliği bu yüzden
önemlidir.
Üşüyorum
Hasret ağır bastı üstüme
Oynuyor yerinden köşe taşlarım
Öyle bir gariplik sardı ki yüreğimi
Dokunsalar boşanacak gözyaşlarım
Abbas Sayar her ne kadar ardına kadar açık olduğunu söylese de aslında Türk
edebiyatının kapalı bir kapısı olarak kalmıştır. Yılkı Atı ile TRT Roman
Ödülü (1970), ikinci romanı Çelo ile 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü,
üçüncü romanı Can Şenliği ile de 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü
kazanmış olmasına rağmen edebiyatımızda hemen her yazarın başına geldiği
gibi vefasızlığa uğramış, ömrünün son yıllarında iyiden iyiye
unutulmuştur.
Ötüken Neşriyat’ın yeniden yayımladığı ödüllü romanlar Yılkı Atı,
Çelo, Can Şenliği, Yorganımı Sıkı Sar (öykü), Anılarda Yumak Yumak ve son
kitaplarından biri olan Noktalar’ın kapağında yazarın kendi yaptığı
resimler kullanılmış.
Yazarın sekizi roman, altısı şiir kitabı olmak üzere on dört yapıtı var.
Diğer Yapıtları: Dik Bayır, Yorganımı Sıkı Sar(öykü), Tarlabaşı Salkım
Saçak, Anılarda Yumak Yumak, El eli yur, el de yüzü, Boşluğa Takılan
Ses(şiir), Noktalar(aforizmalar)... Kırk dört yıllık gazetesinde yüzlerce,
binlerce başyazı yazdı. 1989da ikinci kez evlendi, Ayvalıka yerleşti.
Resim, şiir, roman yaşamını Ayvalıkta sürdürdü. Ankara, Antalya, İzmir ve
Ayvalıka resim sergileri açtı. Ardında, derlenmeyi bekleyen pek çok şiir ve
yazı bırakarak.
Ağustos 1999 tarihinde aramızdan ayrıldı. Mezarı Yozgatta bulunmaktadır.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...