|
Junior Member  Cevaplar: 54 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 7/4/2009 Saat 02:44 |
|
|
Bence68
Site kurucusu
25 Ağustos 1915’ten Ağustos sonuna kadar, Müttefikler hem Seddülbahir
hemde Arıburnu’nda başarılı olamayınca, Çanakkale Boğazı’nı,
geriden sarkarak ele geçirmek amacıyla harekete geçerler. Bu arada General
Hamilton, Türk Ordusu’nun gerilerine sarkmak ve çember içine alıp yok
etmek için, Büyük ve Küçük Kemikli Burunları arasında yeralan Suvla
sahillerine çıkıp, Anafartalar’da üçüncü bir cephe açmaya karar
verir. Hedef, Conkbayırı ve Koçaçimentepe blokunu ele geçirerek buradan
ilerleyip, çanakkale Boğazı’na inerek hakim olmaktır. Bu amaçla da,
9.İngiliz Kolordusu'nu ,6-7 Ağustos gecesi karanlıktan yararlanarak bölgeye
çıkartır. Amaç, sabah gün ağarmadan von Sanders, Saros Grup Komutanına 7.
ve 12. Tümenlerle süratle Anafartalar kesimine gitmesini ve karaya çıkan
İngiliz birliklerine 8 Ağustos sabahı erkenden taarruz edilmesi emrini
verir. Anafartalar Müfrezesi komutanı Yarbay Vilmer’e de,
Saros’dan iki tümenin gelişine kadar, İngilizlerin ilerleyişine engel
olunmasını emreder.
Liman von Sanders, bundan sonra, Kurmay Albay Mustafa Kemal’i, 8
Ağustos 1915 günü saat 21.45’de, Anafartalar Grup Komutanlığına atar.
Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 9 Ağustos sabahı ,12.
tümenle 9. İngiliz Kolordusuna. 7.Tümenle de Anzak Kolordusu ile işbirliği
yapmasına engel olmak amacıyla, damakçılık Bayırı yönünde saldırıya geçer.
Her iki tümenin saldırıları da başarılı olur. İngiliz Birlikleri,
beklemedikleri bu karşı Türk taarruzu ile şaşkına dönmüş, ağır kayıplar
verirler.
Birinci Anafartalar Muharebeleri olarak adlandırılan bu harekat sonunda,
durum değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal şöyle demiştir:
“...Gerçekte, düşmanın bir kolordusunu zayıf bir tümenimle
Kireçtepe-Azmak arasında yenmiş, Tuzla Gölüne kadar takip ederek orada
tesbit etmiştim
Diğer taraftan yeni çıkan birliklerle güçlendirilen 9. İngiliz Kolordusu,
Anafartalar yönünde iki kanat harekatı daha denediyse de başarılı
olamamıştır. Ancak, Türkler açısından bu bölgede durum, savunulması güç bir
konum olduğu için tehlikeli sayılırdı. Tehlikeli durumu düzeltmek için
Liman von Sanders, Kuzey Grubundaki 8 Tümeni iki alayla takviye ederek ,
Anafartalar grup Komutanı Mustafa Kemal’in emrine verir. Tümen
karargahına 9-10 Ağustos gecesi gelen Grup Komutanı Mustafa Kemal,
takviyeli 8. Tümeni 10 Ağustos sabahı karanlıkta, sadece süngü kullanarak
hücuma geçirir. İngilizlere çok ağır kayıplar verdirilerek harekat başarılı
olur. Daha sonra, savunma yapılabilecek ek arazinin ele geçirilmesi
üzerine, ulaşılan bu ileri çizgide de destek ve güçlendirmeler yapılarak
savunmaya geçilir. Böylece, diğer bölgelerde olduğu gibi Anafartalar
Bölgesinde de savaş, boşaltmaya kadar , siper ve mevzi savaşına dönüşmüş
olur. Diğer bir deyişle, General Hamilton’un İkinci Planı da
başarısız olmuş, hedefine ulaşmamıştır.
Çanakkale Savaşları kara harekatıyla ilgili olarak belirtilmesi gereken
önemli bir diğer nokta da şudur: tüm bu çarpışmalar ve karşılıklı
saldırılar sırasında, Türkler mertçe, dürüstçe ve kahramanca çarpışmış,
insancıl meziyetlerini ve güçlü kişiliklerini sergilemişlerdir. İster
Seddülbahir’de, ister Suvla’da ya da, Anafartalar’da
olsun durum aynıdır. rneğin Kızılhaç çadırları ve hastane gemileri, yaralı
taşıyan botlar, ya da sedyeleri hedef alan atışlar yapılmamıştır.Tepeler
Türklerin elinde olmasına ve olumlu doğa koşullarına karşın, düşmanın
sürekli olarak çekindiği zehirli gaz kullanılmamış, su kaynakları
zehirlenmemiş, bu yöntemler hiçbir zaman mert ve dürüstçe bir tutum
sayılmamıştır.
MUSTAFA KEMAL Anlatıyor :
"10 Ağustos 1915. Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için
İngilizler 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere
yerleşmişler, hüuuups anını bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen
kalkmış, tan ağarmak üzere idi. 8. Tümen komutanı ve diğer subaylarını
çağırdım. Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum. Ancak siz acele
etmeyin evvela ben ileri gideyim. Size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman
hep birlikte atılırsınız dedim. Bu durumdan askerlerini de haberdar
etmelerini istedim. Hüuuups baskın tarzında olacaktı. Sakin adımlarla ve
süzülerek düşmana 20-30 metre yaklaştım. Binlerce askerin bulunduğu
Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua
ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstünde kaldırıp çevirdim ve
birden aşağı indirdim. Saat 04.30'da kıyametler kopmuştu İngilizler neye
uğradıklarını şaşırmıştı. Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta
gökleri yırtıyordu. Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim
olmuştu. Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor her tarafa
şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin
üzerine çarptı, sarsıldım elimi göğsüme götürdüm kan akmıyordu. Olayı Yb.
Servet Bey'den başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim.
Çünkü vurulduğumun duyulması cephelerde panik yaratabilirdi. Kalbimin
üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. O gün akşama kadar
birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız bu şarapnel,
kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı. Aynı
gün gece yani 10 Ağustos günü beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan
saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşaya hatıra olarak verdim. Çok
şaşırmış ve heyecanlanmıştı. Kendileri de altın cep saatini bana hediye
ettiler. Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri
çekildi ve Çanakkale'nin geçilmeyeceğini iyice anlamış oldular
____________________
İnsan sevincin ürünüdür. Kötülüklerin, karamsarlıkların ürünü olamazki...
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
|
0,046 saniye - 20 queries
|
Happy Birthday |
Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok! |
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Puanlar
- asliyok: 4 432 Puanlar
- HarmanYeli: 4 396 Puanlar
- KizilZora: 2 048 Puanlar
- life23: 1 675 Puanlar
- gokkiz: 1 657 Puanlar
- BirNefes: 1 048 Puanlar
- Erasmus: 984 Puanlar
- -Pozan-: 785 Puanlar
- Siyahinci: 623 Puanlar
|
|