|
Junior Member   Beiträge: 8 Registriert: 10/1/2010 Status: OfflineGeschlecht: 
|
 |
erstellt am: 19/2/2010 um 20:38 |
|
|
Yıllardır bitmeyen ordu-siyaset ilişkisine
cevabı Atatürk'ün verdiği ortaya çıktı. Atatürk, Milli Mücadele'nin
adımlarını attığı Minber gazetesinde görüşlerini net ortaya koymuş.
Atatürk'ün ilk gazetesi Minber'deki yazılar, 89 yıl sonra Erzincan
Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Erol Kaya tarafından kitap haline
getirildi. Minber'de 19 Kasım 1918'de yayımlanan röportajın Yeni Aktüel'de
günümüz Türkçesi ile yayımlandığı röportajın tam metni şöyle:
Üç gün önce son görevi olan Yıldırım Orduları Grubu Kumandanlığı'nı
bırakarak İstanbul'a gelen Fahri Yaver Mustafa Kemal Paşa Hazretleriyle bir
görüşme yapması için bir muhabirimizi Paşa'nın nezdine gönderdik. Osmanlı
Devleti tarafından mütareke yapılması üzerine, mütareke şartlarının
uygulanma biçimleri hakkında merkezle görüşmelerde bulunmak üzere
İstanbul'a gelmiş ise de, Yıldırım Ordular Grubu'nun kaldırılması ile
görevi sona ermiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın muhabirimiz ile yaptığı
kıymetli görüşme aşağıdadır:
MİNBER'DEN...
-Siyasi durumumuz hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim?
- Ben siyasetle yalnız 329 senesinde Sofya ve aynı zamanda Belgrat ve
Çetine ataşemiliterlikleri görevinde bulunduğum bir sene içerisinde
ilgilendim ve ilgilenme amacım da siyasi olmayıp askeri-siyasi bir durum
idi. Bu ilgim dışında bütün hayatım Trablusgarb'da, Balkan Savaşları'nda
savaş meydanlarında askerlikle geçmiştir.
Her ne kadar kendimde ordulardan, muharebelerden ve askeri hususlardan
bahsetmek için kuvvetli bir selahiyet görüyorsam da siyasetten bahsetmek
hususunu ilgililere bırakmayı uygun buluyorum. Ancak bu sözlerimle, aziz
vatanımızın ve bahtsız milletimizin kurtuluş ve menfaatine yönelik olarak,
içinde bulunduğumuz dönemin farklı safhalarında ilgisiz kaldığımı söylemek
istemiyorum. Bu konuda farklı dönemlere ait düşüncelerimin ve bu
düşüncelerin gerektirdiği araştırmaların bir özetini ve sonucunu ifade
etmem gerekirse diyebilirim ki; ben en iyi siyasetin her anlamda en
kuvvetli olmak olduğuna inanırım.
En kuvvetli olmak tabirinden kastım, yalnızca silah olarak kuvvetli olmak
anlaşılmamalı. Aksine, asker olmama rağmen diyebilirim ki, silah kuvveti,
kuvvetler değerlendirmesini meydana getiren unsurların sonuncusudur. Benim
kastettiğim; manen, ilmen, fennen, ahlâken kuvvetli olmaktır. Çünkü bu
saydığım hususlardan mahrum olan bir milletin bütün fertlerinin en son
silahlarla donanmış olduğunu kabul etsek bile, kuvvetli olduğunu kabul
etmek doğru olmaz.
Bugünkü insanlık alemi içinde mevki sahibi olabilmek için elbette sadece
silah kuvvetine sahip olmak yeterli değildir. Benim düşünceme göre,
kuvvetli bir ordu dendiği zaman anlaşılması gereken manâ, her ferdi,
özellikle subayı ve kumandanı, fen ilmi ve medeni alemin gereklerine göre
yetişmiş ve bunlara göre düşünce ve hareketlerini uygulayan ordudur. Yüksek
ahlâkta bir heyettir. Şüphesiz ki tek amacı, vazifesi, düşüncesi ve
hazırlığı vatanı savunmak olan bu heyet, memleketin siyasetini idare
edenlerin verecekleri karara göre faaliyete geçer.
Ordulara komuta etmiş bir asker sıfatıyla bu nokta-i nazardan siyasetle
temas etmiş olabilirim. Memleketi ve milleti çok iyi tanıyan ve muhtaç
olduğu ilerlemeye kavuşması için huzur ve sükun içinde, fakat hürriyet ve
istiklali korunmuş bir durumda çok çalışmak gerektiğine inanmış biri
olarak, bu düşüncelerimi karşılayacak, yani bize huzur ve sükûn verecek
ilişkilere ve dostluklara ciddi anlamda taraftarım.
-İngilizlerle ilgili düşünceleriniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
- Bu savaşta İngilizlerle Arıburnu, Anafarta ve Filistin cephelerinde karşı
karşıya gelip savaştım. Ben gerek bu cephelerde ve gerekse daha önce
bahsettiğim cephelerde sürekli vatanın müdafaasından ibaret bir görev
yaptım. Bununla birlikte kalbimde nefret ve düşmanlık düşünceleri yer
bulmamıştır. Osmanlı milletinin hürriyetine ve devletimizin bağımsızlığına
hürmet ve saygı gösterdikleri takdirde yalnız benim için değil bütün
Osmanlı milleti için İngilizlerden daha hayırlı bir dost olmayacağı kanaati
tabiidir.
-Memlekette en son meydana gelen fikir hareketlerini nasıl buluyorsunuz?
- Savaş meydanlarından İstanbul'a döneli iki gündür. Karargâhımın bulunduğu
Adana'da fikir hareketlerini incelemeye vakit bulamadım. Bunun için henüz
bu konuda bir şey söyleyemem. ____________________ "Bu Millet tarihte Türktü, halende Türktür ve ebediyen Türk olarak
yasayacaktır.."
|
|
Junior Member   Beiträge: 20 Registriert: 11/9/2006 Status: OfflineGeschlecht: 
|
 |
erstellt am: 23/2/2010 um 18:49 |
|
|
 ____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
|
0,032 Sekunden - 22 queries
|
Happy Birthday |
Heute haben keine Benutzer Geburtstag! |
üye Puani |
- Rojin: 10 976 Punkte
- asliyok: 4 432 Punkte
- HarmanYeli: 4 396 Punkte
- KizilZora: 2 048 Punkte
- life23: 1 675 Punkte
- gokkiz: 1 657 Punkte
- BirNefes: 1 048 Punkte
- Erasmus: 984 Punkte
- -Pozan-: 785 Punkte
- Siyahinci: 623 Punkte
|
|