Ve işte araştırmadan çıkan bir ibret tablosu daha: Edebiyat dünyasındaki
isimlerden % 87'si erkeklere ait. Yani tersine söylemle, sadece % 13'ü
kadın edebiyatçılardan oluşmakta. Erkek-kadın nüfus oranlaması neredeyse
birbirine eşit bir ülkede ortaya çıkan bu tablo acaba bize egemen erkek
üstünlüğünün kadına bu alanda yaşama hakkı vermediğini mi gösteriyor? Bence
hayır... Bu, kadının yazın sanatına ilgisizliğini belgeliyor kanımca. Çünkü
tablo okunma, tanınırlık ya da çok satma gibi kriterleri baz alan bir
araştırmaya ait değil. Erkeklerin baskınlığı, ancak verili eserin
yayılmasını engellemeye yardımcı olabilir.
Kadınlar!... Artık çuvaldızı kendinize batırmanın zamanı gelmedi mi?
Bu arada tablodan gördüğümüz kadarıyla sevindirici sayabileceğimiz tek
unsur, 1961-1978 doğumlular arasındaki bayan edebiyatçı sayısındaki artış
gösterilebilir. Tabii kadın edebiyatçılarımızın da bir önceki tablo
genellemesine uygun olarak büyük bölümünün şiirle uğraştığını da eklemekte
fayda var.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...