deleted   Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 17/7/2008 Saat 16:54 |
|
|
Ergenekon iddianamesindeki en çarpıcı iddialardan biri de
Örgütün kÖkenlerinin 1957 yılına
dayanması.
Ergenekon iddianamesine gÖre Örgüt tam 51 yıl Önce
kuruldu. Yani 1957 yılında... Bu yılın Önemi ise
küçük bir darbe girişimine sahne olması. 27
Mayıs’tan 3 yıl Önce yaşanan bu olayda 9
subayın darbe girişimi, içlerinden gelen bir ihbarla
Önlendi...
Her geçen gün birbirinden ilginç detayların
sızdığı Ergenekon iddianamesindeki en
çarpıcı iddialardan biri de Örgütün
kÖkenlerinin 1957 yılına dayanması. Darbesi bol
tarihimizde bundan 51 yıl Öncesine
baktığımızda, yine bir darbe girişimiyle
karşılaşıyoruz. İşte ’9 subay
olayı’ olarak tarihe geçen girişimin
Öyküsü:
8 eve baskın yapıldı
Tarih 1957, Aralık ayı sonlarıydı... Milli Emniyet
elemanları, Askeri Haber Alma Örgütü ve inzibat
subayları İstanbul’da çeşitli mahallelerde 8 eve
baskın yapmış ve biri emekli 3 albayla 4 subayı
tutuklamıştı. Aynı gece tutuklu sayısı
9’a ulaştı. Haber, 1. Ordu Komutanı Orgeneral
Fazıl Bilge’nin gazetelere gÖnderdiği yayın
yasağı nedeniyle kamuoyuna ancak 16 Ocak 1958’de Anadolu
Ajansı tarafından “9 subay ’isyan
kışkırtıcılığı yapmak’ ve
’fesat çıkarmak’tan tutuklandı”
cümlesiyle duyuruldu. Emekli Albay Cemal Yıldırım,
Kurmay Albay Naci Aşkun, Kurmay Albay İlhami Barut, Topçu
Yarbay Faruk Gürler, Kurmay Yüzbaşı Kazım
Özfırat, Piyade Binbaşı Ata Tan, Ahmet
Dalkılıç ve Piyade Yüzbaşı Hasan Sabuncu
Harbiye’deki Merkez Komutanlığı’nda, muhbir
Binbaşı Samet Kuşçu ise Kasımpaşa’daki
Deniz Kuvvetleri’nde cezaevine konuldu.
Cezayı ihbarcı aldı
Demokrat Parti iktidarını devirmek amacıyla yola
çıkan 9 subayın girişimi, içlerinden gelen bir
ihbarla suya düşmüştü. Binbaşı Samet
Kuşçu durumu İçişleri Bakanı Namık
Gedik’e haber verince subaylar tutuklanmıştı. 9
sanık 26 Mayıs 1958’de 1.Ordu Mahkemesi’ne
çıktı. Mahkeme Başkanı, adı o günlerde
darbe sÖylentileriyle anılan General Cemal Tural’dı.
Savcı, Emekli Albay Yıldırım ve muhbir
Kuşçu’yu isyan tahrikçiliğiyle, diğer 7
subayı ise fesat çıkarmakla suçluyordu. Samet
Kuşçu’nun mahkeme heyetine güven
duymadığı için ret isteği kabul edilmedi. Haziran
ayında askeri mahkeme muhbir Kuşçu’nun 2 yıl
hapis ve askerlikten atılmasına hükmetti. Diğer
subaylar ise serbest kaldı. Bir buçuk yıl sonra DP’ye
karşı askeri darbe yaşandı. Cunta kurmakla
suçlanan Emekli Albay Cemal Yıldırım, Kurucu
Meclis’te CHP üyesi olarak yer aldı ve İstanbul
senatÖrü oldu. Kurmay Albay Naci Aşkun Milli Emniyet
Başkanlığı’na yani MİT’e atanadı.
GÖrevine devam eden diğer subaylardan Faruk Gürler ise
orgeneralliğe kadar yükseldi.
|
|
deleted   Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 17/7/2008 Saat 17:01 |
|
|
Bu savcının akıl hocası kim acaba,kokular ABD yi
gösteriyor..Savcı beyin sonunu pek vahim bence,belkide ABD de
yeri hazırlanmıstır.
Dünyanın kavgalı,sıkıntılı bir
cografyasında bulunan ülkemizi ayakta tutan güc
ordumuzdur.Bu yobaz sürülerinin orduyu bizans oyunlarıyla
cökertme pislikleri devam ederse,biliniz ki hepimiz bataklıga
saplanırız.
|
|
Member  Cevaplar: 138 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 24/7/2008 Saat 00:17 |
|
|
Hayatı kararttılar
ĞÂÂnsanları susturamazlar…
Ergenekon’un şafağında kendi başını
kuma gömen insanların sırtlanlıkları
tanıklığında Türkiye’nin yaralarına
merhem çalan bir televizyonu sessiz ve sedasız bir şekilde
kapattılar…
Bir sabah uyandığınızda miğferli ve eli MG3 marka
otomatik silahla kendi çocuğunuzu başınızda
nöbetçi görmeye
alışmışlığınız var biliyorum. Ben
bunların bir tanesini yaşadım… Їocuk
sayılırdım ama babam “çıkma! Ne olur ne
olmaz.” demişti hiç unutmam.
Anladım ki dışarıda nöbet bekleyen askerler…
Emir kulu! Ve bizim ağabeylerimiz. Ancak anlamamıştım
bizim ağabeylerimiz kendi ana ve babalarının
başında elinde silah neden beklesin.
Bizim ikide ineğimiz vardı ve sabah onların nahıra
gitmesi gerekiyordu. Dağlardan meralardan beslenip memelerine süt
biriktirmeleri hem bize hem de danalarına sunmaları
lazımdı… Nerden bileceklerdi bu gün tatil…
Nahırcı dinlendi… ĞÂÂnekler içeride
kışlık otla beslendi… Bakraç bakraç
taşıma suyuyla su içirildi…
Їocuklar şaşkın… Ama çocuk!
Analar ağbilerimizi kendi elleriyle teslim etti eli silahlı
ağabeylerimize… Onlarda ağabey olmayanlara
götürdüler kardeşlerini… Sonrası malum!
ĞÃ‚Âşkence…
Susturuldular!
Babaların kalbi dinamit kuyusuna dönerken içten içe bir
korkuyla sustular!
Sonra; sivil yönetim diyerek demokrasi adı altında shov ve
magazinsel televizyonlar açtılar. Їünkü bir
halkı baskı ve korkuyla hizaya getirmişler ve bunların
içini boşaltmakta da televizyonlara ihtiyaç vardı.
Reyting ve rant egosu palazlandıkça bu televizyonlarda ensesi
kalın insanların elinde görevini yapmaya başladı.
Hırs o kadar büyüdü ki halkın üzerine aç
kurtlar gibi saldırmaya başladılar. Bir yandan en üstte
yaşayanların hayatları şeker bal gibi
anlatılırken bir yandan da varoşların bitkin
hikĞ¢yelerini, portrelerini sahnelerine taşıyan bu
televizyonlar gün geçtikçe toplumu sömürmeye
başlayan sistem mekanizması haline gelmeye başladı.
Sistemin sütüyle beslenen bu televizyon kanalları her
gün çağdaşlaşma sloganıyla insanı bedeni
teşhirlere sürükledi. Adeta “beyaz pantolon içine
siyah külot” giydirme yaptılar.
Kim kiminle! Kim nerde!
Diyerek; ülkenin yoksullukla mücadele eden ve açlık
sınırının altında kalan insanlarıyla alay
edercesine işi ayyuka çıkarmaya çalışan
televizyonlar kervanına bu sefer aleni bir şekilde yenileri
katıldı ve bu televizyonlarda halkın değer
yargılarını dini değerlerini istismar ederek
kendileştirmeyi başlattılar.
Buna karşın asimilasyon ve başkalaştırma
politikaları yürütenler boş durmadılar.
Bu kez de yıllarca etinden sütüne kadar her şeyleri
ellerinden alınanların kendi sesiyle yayın yapmak isteyen ve
bu amaçla ayakta durmaya çalışan bir televizyona
bölücü ve ayrılıkçı damgasını
vurarak dur demeyi başlattılar.
ĞÖzgürlükleri, farklı dil ve kimliklere
hoşgörüyü ve ilkeli bir yayın yapma
arayışında olan hayat televizyonunun susturulması akla
emek sınıfının haklı direnişine
karşı saldırıyı getiriyor.
Hayatın sokaktaki çıplak halini boyamadan evlere ve
insanlara taşıyan bu emek grubunun da bu gün karşı
karşıya kaldığı durumu sindirmek çok zordur.
Yalansız, riyasız bir gelecek için çaba bu kadar kolay
baltalanıyorsa artık tahammülsüzlük bu kadar
açık seçik sergileniyorsa kusura bakılmasın…
Burada özgürlükler, çıkar çevrelerine ve
duruşlarına karşı kendini var edecektir.
Her gün işkencelerde her gün yoksulluklarda kaybolup
gidileceğine…
Halk kendi sesine ve soluğuna sahip çıkacaktır.
Ondan sebepledir ki halkın tokadı gelmeden bu haksız tutum
sahipleri kendilerine bir çeki düzen vermelidirler.
Tarih içinde suskunluk payına düşeni
almıştır. Artık patlama noktasındadır.
Bilinmelidir.
ĞÂÂrfan sari
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
deleted   Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 24/7/2008 Saat 00:32 |
|
|
Bir cok Hayati karatillar bunun inakari ile hala bir ugrastlar. Baslarini
nekadar gömer ise gömsünller gercekler gün gibi
ortada.Iskenceler"ile kimleri nasil sustura bildiler sutrmayi plan
ediyorlar tartisilir.
Gecmiste yapilan hatalar Bugünümüzde de yapiliyor ne yaziki
bu sözü yine kulaniyorum
Emir kullarina sözümüz yok.Adi üsütünde emir
alan kisiler ozman sunu düsünmeden gecemiyoruz,Her gecen gün
birbirinden ilginc detayların cikmasida saisrtici deil tabi.
Cekirge bir sicrar iki sicrar.
ĞÖzgürlügün düsüncelerin yasaklari ile
yasananlar bugünlerde daha bir cok detaylari baslangicidir .
Dün tecrübedir ögren, yarin tahmindir planla, bugün
firsattir kullan..Dilerim Halk ayikir.
|
|
Member  Cevaplar: 138 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 24/7/2008 Saat 00:39 |
|
|
serhos taklidi yapiyormus...............
....................sag gosterip sol vuracakmis
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
deleted   Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 24/7/2008 Saat 00:53 |
|
|
Akilli adam aklini kullanir, daha akilli adam, baskalarinin aklini
kullanir.
Tasi delen suyun kuvveti degil, dalgalarin sürekliligidir.
Basit bir insanin elinden geleni yapmaya calismasi,zeki bir insanin
tembelliginden cok daha degerlidir.
|
|
Member  Cevaplar: 138 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 24/7/2008 Saat 00:59 |
|
|
ifadelerin geneli uc silahsorler gibi olmuslar
biraraya gelip birlik olusturmuslar.................
tek dusunceden cikmiscasina................oyle
olmamissada.
yine en ideali kisinin kendine ait olani imis
saygilar, guzellikler................____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
Junior Member   Cevaplar: 57 kayıt olmuş: 16/5/2008 Durum: Çevrimdışı
|
 |
Yazılış Tarihi: 25/7/2008 Saat 06:00 |
|
|
Bu tür ĞÖrgütler devlet eliyle beslenmektedir.
Ve asıl amaçları kokuşmuş düzenin
devamını sağlamak için suni denge
oluşturmaktır. Herkesi herşeyi kullanırlar.
ĞÖzelliklede medyayı.
Susurluk Olayında Їatlıya Kurşun atanda yiyende
bizdendir diye açıklama yaparak Їaltlı ve
yandaşlarını kahraman ilan eden bir
başbakanımız olduğunu unutmayın.
Kulakların çınlasın Їiller Hanım.
ĞÃ‚Âşte senin kahramanların bunlarmış.
|
|
Site kurucusu   Cevaplar: 1061 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 14:14 |
|
|
Guzel Paylasimlariniz icin Tsk
 ____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Junior Member   Cevaplar: 57 kayıt olmuş: 16/5/2008 Durum: Çevrimdışı
|
 |
Yazılış Tarihi: 30/7/2008 Saat 07:45 |
|
|
Ayrıca eklemek lazım
darbeciler yargılanmalı ama sadece ergenekoncular değil 12
mart 12 eylül darbecileride yargılanmalı.
Ayrıca Ordumuzunda bazı yetkileri alınmalı ordunun
görevi demokrasiye balans ayarı vermek değil yurdu
dış düşmanlardan korumaktır.
Ordudaki Subaylar sadece askeri mahkemelerde değil sivil mahkemelerde
yargılanmalı. Suçları askeri suçlar (disiplin
gibi)kapsamında olanlar askeri mahkemelerde yiç
tüzüğe göre yargılanmalı. diğer
suçlar sivil mahkemelerde yargılanmalıki artık kimse
darbe girişiminde bulunmasın . yoksa hergün başka darbe
örgütleri kurulur hergün acaba ki darbe yapacak diye
düşünürüz.. Eskiden Meksikada olduğu gibi
eline silah alan darbe yapar.
|
|
Junior Member   Cevaplar: 87 kayıt olmuş: 22/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet: 
|
 |
Yazılış Tarihi: 31/7/2008 Saat 18:12 |
|
|
Darbeciler ve devami bitmyecek darbeler maganda yetistiriyoruz artik.
gencligimize bir bakalim kimleri örnek aliyorlar.
Askeri konusunda sanmiyorum bir degisim olsun böyle gelmis böyle
gider.
|
|