Dil seni gül bahçelerine de gÖtürebilir;
balçık deryalarına da sürükleyebilir...
Kalp ve dil...
Ya iyilik, güzellik fidanlığı; ya
kÖtülük, bozgunculuk bataklığı.
İnsan nasıl işletirse dil madenini, Öyle süsler,
donatır Ömür ağacını.
Ve nasıl besleyip donatırsa Öyle ürünlerle
donatır kalp toprağını.
Dil ve kalp, ya kÖtülükler yuvası, kumkuması, ya
iyilikler-güzellikler ovası.
Hani, Lokman Hekim, bir çırağıyla ava
çıkmıştı, uzun yoldan evine dÖneceği
sırada bir kabile reisi bu meşhur hekimi misafir etmek istedi.
Lokman Hekim, nasıl beden dilinden anlıyorsa Öyle de
gÖnül ve ruh dilinden anlıyordu. Kırmadı kabile
reisini. O gece misafir kaldılar. En semiz koyunlardan biri kesildi.
Yemek için harekete geçildi. O sırada Lokman Hekim,
çırağını imtihan etmek istedi:
- Getir bakayım bana koyunun en temiz iki organını.
Çırak gitti koyunun kalbini ve dilini getirdi.
Lokman: "Aferin!" dedi, tam isabet. Bir canlının en temiz iki
organı kalbi ve dilidir."
Yediler, içtiler, şükrettiler. Sabah olduğunda da her
misafirin yaptığı gibi, yola revan oldular.
Ne var ki yol kısa değil, Lokman aslında ava
çıkmış gibi gÖrünüyor; ama bu av
sıradan bir yiyecek bulma avı değil. Hekimlik yolunda yeni
bitkiler, ilaçlar bulma yolculuğu…
Akşama yakın bir saatte bir başka kabile reisi de Lokman
Hekim'e misafir olması için ısrar etti.
İmkân varsa, davete icabet etmeli. Lokman Hekim de Öyle
yaptı. Yine akşam ve daha semiz bir koyun kesildi. Bu seferki
imtihan daha zorluydu.
Lokman, çırağına: "Haydi şimdi de koyunun en pis
iki organını getir bana." dedi.
Çırak gitti, bir süre sonra yine kalp ve dille
dÖnüp geldi.
Uzattı kalp ve dili Lokman Hekim'e. İşte efendim, dedi, bir
canlının en pis iki organı.
Lokman: "Aferin dedi, sen sadece gÖrünen, duyulan bilgilerle
değil; aynı zamanda marifetle de donatmışsın
kendini. Gerçekten de kalp ve dil, bir canlının hem en
temiz, hem de en pis organlarıdır."
Dil ve kalp dedikodu, fitne kaynağı haline gelmişse hem
sahibini yer bitirir, hem de çevresinde tahribatlara yol açar.
Kısacası, şer için işlese,
kÖtülükler, tahribatlar kaynağı olur. Ama
aynı organlar hayır için işlese, güzellikler,
iyilikler merkezi olur.
Dilini bir binek bil.
Seni gül bahçelerine de gÖtürebilir.
Balçık deryalarına da sürükleyebilir.
Kalbini kirli, paslı ya da parlak bir ayna bil.
Bütün güzelliklere karşı kÖr de kalabilir
Güneşle parlayan, güneşi yansıtan bir talihe sahip
de olabilir.
Dilimizi,Yüregimize daldirarak konusmak dillerin en güzeli...