İÇİNİZDEKİ YANGINI
SÖNDüRMELİSİNİZ...
---------------------------------------------------------------------------
-----
Gerçek yüzlerini gÖrüyorsun insanların…
Samimi değil yapmacık tavırlarını…
Ve onlarla aynı ortamı paylaşmak sana zor gelmeye
başlıyor.
Sonra ….mış gibi yaşamaya başlıyorsun,
anlamış gibi, birlikteymiş, yanındaymış,
ilgiliymiş ve seviyormuş gibi yapıyorsun...
Sonra kendine şaşıyorsun ve ben değilim dediğin
kimliğinle mutsuz ve başarısız oluveriyorsun.
Oysa… Yeni günü; gülümseyen bir yüzle, tok
bir karınla, gelecek endişesi olmayacak bir şekilde
güven dolu karşılamayı kim istemez?
Ve kendinden, çevresinden emin, mutlu ve başarılı
olmayı?
Peki nedir bizi engelleyen?
Yaşam yolculuğumuzda her gün, her zaman bir takım
sorunlarla karşılaşırız ve bu sorunlar
karşısında bazen NEDEN? diye sorarak nedenlerine yani
aslında soruna odaklanırız. Bazen de NASIL? şeklin de
sorular sorarak çÖzüm ararız.
Bir yangın çıkmış eviniz,
eşyalarınız, size ait her şey yanıyor ve siz
yangını sÖndürmek yerine bu yangının nedenini
ya da kimin çıkardığını
araştırıyorsunuz.
Oysa Önce yangını sÖndürüp sonra yeniden
çıkmaması için sebebini ya da sorumlusunu bulup
tedbirler almalı. Evin ve eşyaların yandıktan sonra
sebebi ya da suçluyu bulsan neye yarayacak? Yanan eşyaların
gerimi gelecek?
İşte biz sürekli huzursuzluğun sebeplerine
odaklanırsak o zaman huzursuzluğumuz daha da büyüyor ve
hatta beynimizi, yüreğimizi ve ruhumuzu tamamen kaplıyor
diye düşünüyorum.
Hepimizin bir evi var..
Zihnimiz ve bedenimiz…
Bazen kendi sakarlığımızdan, bazen
şanssızlıktan, bazen de yakınlarımızdan
kaynaklanır yangınlarımız.
Peki ne olacak yangını nasıl sÖndüreceğiz?
Bence ;
bir kova arkadaş ziyareti,
bir kova egzersiz,
bir kova sağlıklı beslenme,
bir kova kitap okuma,
bir kova eğlence ve
birer kova da sevgi ve güven dÖkerek sÖndürebilirsiniz
ya da kendinizce uygun yollar bulabilirsiniz?
Yangını sÖndürmelisiniz!!!
Huzurla kalın…
Sarp Kaya