deleted Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 14:25 |
|
|
ABD’liler vahşeti anlattı
İngiliz The Sunday Times gazetesi, Irak ve Afganistan’da
gÖrev yapan 100 Amerikan askerinin kendi ağzından sivil
halka yaptıklarını yayınladı
Vietnam Savaşı’nda ABD’nin büyük bir
hezimete uğramasından sonra 100 Amerikan gazisi 1971
yılında Detroit’te bir otelde bir araya gelmiş ve 3
gün boyunca savaşın gerçek yüzünü
anlatmıştı. Vietnam gazilerinin anlattığı
vahşet Öyküleri o günlere damgasını
vurmuş ve Amerika’da halkın savaşa
bakışını değiştirmişti. Bugün bunun
bir benzeri daha yaşanıyor. Irak ve Afganistan’da
savaşan 100 Amerikan askeri, bir araya gelerek savaşın
gerçek yüzünü Washington’da 4 gün boyunca
anlatma kararı aldı. Askerlerden 80’i savaş
karşıtı derneklere cephede yaşadıklarını
yazılı olarak teslim etti. İngiliz The Sunday Times gazetesi
de bu ifadelerden en çarpıcı olanlarını
dünkü sayısında yayınladı. Askerler Ebu Garib
skandalı ve Hadise katliamı gibi olayların münferit
olmadığını, ABD ordusu genelinde bir bozulmanın
yaşandığını anlattı.
____________________
|
|
deleted Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 14:26 |
|
|
Elinde kürek olan herkesi öldürürdük
Perry O’Brien (30): 2003 yılında Afganistan’da
görev yaptım. Elinde kürek olan herkesi öldürme
hakkımız vardı. Їünkü bu
küreklerle yol kenarlarını kazıp bomba
yerleştirdikleri bilgisini almıştık. Hele ki akşam
olduğunda herkesi öldürme yetkisine sahiptik. Kimse soru
sormazdı. O saatte sokakta bulunmak öldürülmenin
gerekçesi olarak kabul ediliyordu. Geceyarısı
insanların evlerine baskın düzenleyip kadınların
ve çocukların gözü önünde evdeki erkekleri
gözaltına alırdık. Sonra onlara ne olduğu
konusunda hiçbir bilgim yok. Arkadaşlarımız
içinden bu tür uygulamalara karşı çıkanlar
yine askerler tarafından ya psikolojik ya da fiziksel olarak
cezalandırılırdı____________________
|
|
deleted Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 14:27 |
|
|
Cesetler sokağa yayılırdı
Jason Washburn (28): 2003 yılında savaşın ilk
günlerinde Irak’a gönderildim. Bize şeytani bir
diktatörü devirmek için Irak’a gittiğimiz
söylendi. Göreve başladığımızda
ilerlediğimiz her yerde Iraklılar bize teslim oluyordu. En ufak
bir direniş göstermediler. Bizi kurtarıcı gibi
karşıladılar. Buna karşılık bizim tek
yaptığımız ise sivilleri öldürmek oldu. Irak
ordusunun bize karşı direniş gösterdiğini ve bir
mahallede üslendiğini söylediler. Bu mahalleye girmeden
önce saatlerce burayı top atışına tuttuk. Sonunda
içeri girdiğimizde sokaklarda sadece sivillerin cesetleriyle
karşılaştık. Kadın ve çocukların
cesetleri tanınmayacak hale gelmişti. Aralarında tek bir
üniformalıya bile rastlamadık. Bahsettikleri karargahtan da
eser yoktu. Beni buraya göndermeden önce Amerikan askeri olarak
onurlu bir iş yaptığımızı
düşünürdüm. Oysa ki hiç öyle
değilmiş...
____________________
|
|
deleted Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 14:29 |
|
|
Sivilleri öylece vurup yanına silah
bırakırdık
Logan Laituri (26): Ben sadece para kazanmak için asker oldum. Ordu
bana ayda 800 dolar maaş veriyor ve Irak’taki tüm
ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Yani 800
doların tamamını biriktirebiliyordum. 2004’ün
Aralık’ında Irak’a gönderildim. Ama sokaklarda
Irak polisini bile dövebilme hakkımız vardı.
ĞÅ“niformalı polisleri hiçbir gerekçe
olmaksızın midelerine yumruklar indirerek yere devirirdik.
Komutanımız bize “Masum bir sivili
öldürdüğünüz zaman korkmayın.
Yanına bir silah bırakın ve sanki onun ateşine
karşılık vermişsiniz gibi ifade verin” diyordu.
Bunları gördüğüm zaman orada bulunma sebebimi
sorgulamaya başladım. Ve sonunda bunları anlatmam
gerektiğine karar verdim.
____________________
|
|
deleted Cevaplar: 337 kayıt olmuş: 9/10/2007 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 14:30 |
|
|
3 kez ayağı yere vurmak “bunu yapma” demekti
Kelly Dougherty (29): Komutanlarımız bize verdikleri brifinglerde
“olması gereken” ve “yapmamız gereken”
arasındaki farkı şöyle anlatırdı. Mesela
“Operasyona gittiğinizde sivillerin kesinlikle zarar
görmemesini sağlayın. Birinci önceliğiniz bu
olsun” dedikten sonra ayağını 3 kez yere vururdu. Bu,
“söylediklerimi beyninize kaydedin ama savaş alanında
bunu uygulamayın. Sadece geri döndüğünüzde
ifade verirken böyle anlatmanız gerektiğini bilin”
anlamına geliyordu. Їatışmalarda yaralanan
siviller, revire gelip de masada kaldıklarında cesetlerini
kadavra olarak kullanırdık. Ama ölen bir ABD askeriyse ona
hiç kimse dokunmaz büyük öden gösterilirdi.
17 bin sivil yanlışlıkla
öldürüldü!
WashIngton Times gazetesinin haberine göre Amerikan ordusu,
yanlışlıkla öldürdüğü siviller ya
da yanlışlıkla yıktığı binalar için
2005 yılından bu yana toplam 42.4 milyon dolar ödedi. Bu
paradan evleri yıkılanlara da tazminat ödendi.
* Yapılan incelemelere göre son üç yıl içinde
Amerikan ordusu 16 bin 960 kişiyi yanlışlıkla
öldürdü.
* Yanlışlıkla yıkılan ev 28 bin 266.
* ĞÖlen her Iraklı için 2 bin 500 dolar,
yıkılan her ev içinse 1500 dolar ödendi.
* ĞÖdenen tazminatların toplamı 42 milyon 400 bin dolar
olarak hesaplanıyor. Ancak Kongre bugüne kadar bu tazminatlar
için 33 milyon 650 bin dolarlık bütçeyi onayladı.
Aradaki fark Savunma Bakanlığı’nın kendi
bütçesinden karşılandı.
* ABD Savunma Bakanlığı, ödenen bu paralarla ilgili bir
kayıt tutmuyor.
* Ordu uzun incelemeler sonucunda personelinin “hatalı”
olduğunu kabul ederse tazminat ödüyor.
* Yılda 1000 Iraklı başvuruyor.____________________
|
|
Member Cevaplar: 274 kayıt olmuş: 27/1/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 3/3/2008 Saat 20:52 |
|
|
Paylasimlariniz icin tesekkürler Zora kardesim.
Artik oynanan oyunlar...?, dan ders almaliyiz...kimse kara kasimiza,kara
gözümüze bakmiyor.
Lokmalari,nasil ufaltip kolay yutulur duruma getiririm diye
düsünüyorlar.
|
|