Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415

  Çarşamba, 07. Mayıs 2025 03:00   User Online: 92 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Sevimli 6Bayrak Gul1Sevimli 3Fantazi Resim 10Manzara -15Sevimli 17KardelenDostluk 1Sevimli 5KaplanManzara -9Sevimli 13Bebek -10Sevimli 15AsterKaranfil -1Hepimizin Bu VatanDostluk Resimi 7Beyaz karanfilSevimli 10

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Serbest Genel - Allgemein - Rätsel Sisteme girmen gerek

En son aktif olan: 7/5/2025 Saat 00:00

Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Neydi ÖzLeMek...
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 30
kayıt olmuş: 25/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 25/6/2009 Saat 14:22  
Özlemek denince ilk aklıma gelen kolalı jelibonlar olur hep. “Bir pakette sonsuz jelibon olsa” derdim küçükken. Ağzıma atınca patlayan sakızlar… Deli gibi sağa sola koşarak yakar top oynamak. İkinci dondurmada fırça yemek anne babadan. Yazlıkta bir grup “küçük” olarak defalarca ev-bakkal arası koşturduğumuz anlar.



Sonra kışın bahçeye çıkamayınca pencerenin arkasından bakıp da yazı Özlemek. “Bir an Önce yaz gelsin.” deyip de bisiklete bineceğim anı hayal etmek. Akşam mahallede yarım saat daha fazla kalabilmek için karın ağrısı çekmek. Sevdiğimiz dersi Özlemek. Uzaktayken kavuşmayı Özlemek. KÖfte-patates ikilisini Özlemek.



Özlemek çocukken hep güzelliklerle ve heyecanlarla dolu olmuş.



Yıllar geçtikçe Özlem yük katmış anlamına. Daha mantıklı daha ağır duygular girince hayatımıza Özlemek bir iç geçirişe kadar gelmiş. Hafta içi günlerde Cuma’yı beklemek ve hafta sonuna Özlem duymak olmuş.



Özlem duygularla daha iz bırakır olmuş sonralarda. Paylaşılan güzel zamanların, heyecanların ve ardında iz bırakan tüm anların bir bütünü gibi büyür olmuş Özelden genele. Özlem denince aklıma balonlar gelir bir de.



Bazen Özlemlerimiz bir balonu ipinden tutarak bakmaktır ona aşağıdan. İpini bırakınca elimizden uçup gider ve gitgide yükselir. Yükseldikçe uzaklaşır ama uzaklaştıkça küçük gelmeye başlar gÖzümüze. Ve koskoca gÖkyüzünde birkaç dakika sonra gÖremeyiz bile artık ne rengini ne kendisini.



Kavuşmak varsa sonunda Özlemin, ona ulaşana kadar geçeceğimiz basamaklardan daha hızlı çıkmak isteriz. Biri olsa da arkadan ittirircesine hız katsa bize. Özlediğimiz şeye olan kavuşma inancımızdandır koşarkenki hızımızın artışı. Bazen ise içimizden Öyle çok şey gÖtürür ki, ertesi sabah uyandığımızda birkaç yük birden ağırlaştığımız bile olur.



İki ucu keskin bıçaktır benim Özlemim. Güldüğüm bir an sanki sırtıma bıçak saplanırcasına varlığını kafama vurur. “Unutma” der. Zaten unutamam ki! ! !



Bir akşam sahilde yürümektir Özlemim sana sımsıkı elele. Akşam olsa da sesini duysam diye zamanın akışını istememdir. “Yatıcaz-kalkıcaz-yarın olacak-buluşacaz” diye heyecanlanmaktır. Yanımda olduğunda “yakındaki uzak” oluşundur. Ortak kurulan bir hayali paylaşmaktır manzaralı bir yolda arabayla giderken. “Canım” kelimesidir yüreğimden çıkarcasına. “Sana bir şey olursa yaşayamam ben” demektir.



Arkandan bakmaktır el sallamak için. GÖzlerine bakmak değil içine akmaktır çoğu zaman. Bir an kapalı olsa da gÖzüm açtığımda yanımda gÖrmektir seni.



Işığı kapatıp kahvenin fincanda kÖpürmesini beklemektir beraber. Elime yapışan sakızı çıkarmaktır. İçine sıcak suyu koyduğunda rengi değişen bardağında beni hatırlayacağını düşünmemdir.



Ve benim sana olan Özlemim: “Asıl ben seni çok Özlemişim.” deyişinin yanına o hayali çiçeği eklememdir. Biraz senden biraz benden. Bugün seni Özlüyorsam bil ki asıl olan içimdeki sestir.



İnsanı mum gibi içine eriten Özlemler de yaşanmak içinse, o mum bitip mecburen sÖnene kadar yaşanacak demektir.



Ozlemek; uzaklara dalmaktir
Cok uzaklara...


Ozlemek; umit etmektir
Hayal etmek basarmanin yarisidir misali.


Ozlemek; slKlLmaktir
Bazen yalnizligindan, bazen ise etrafindaki gereksiz kalabaliktan.


Ozlemek; haykirmaktir
Sesin kisilircasina ozledim diye bagirmaktir.


Ozlemek; kizmaktir
Bazen ozlemine neden olanlara, bazen ise kadere çaresizce.


Ozlemek; yanilmaktir
Gece yarisi kalktiginda, herseyin bir ruya oldugunu anladiginda mesela.


Ozlemek; sabretmektir
Usanmadan safagi gozlemektir
Yillari, aylari, haftalari, gunleri, saatleri, dakikalari hatta
saniyeleri kovalamaktir.


Ozlemek; yasamaktir
Yalnizliga inat mucadele etmektir


Ozlemek; kavusmaktir
Bir daha ayrilmayacasina... Hayal bile olsa.
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 25/6/2009 Saat 19:38  
Bir özlemek ki anlatılır gibi değil canım...

Denizin hırçın dalgalarından korunmaya çalışan
istiridye, derinlerdeki bir kayaya sıkı sıkıya bağlanıp,
yalnızlığı için yıllarca gözyaşı dökerken,
farkında olmadan siyah bir inci büyütür içinde...

Nefes almak için ağzını açıp kapatırken,
oralardan geçmekte olan bir balık,
istiridyenin içindeki siyah inciyi görür ve
ona aşık olur…

Haftalarca, aylarca istiridyenin etrafından ayrılmaz…
Bir an olsun, bir defa olsun, siyah incisini görebilmek
için oraları mekan beller…

Günlerden birgün, bir inci avcısının gelmesiyle, balığın hayalleri altüst olur…

Hisseder balık avcının aradığı da tam öyle bir siyah incidir

Avcı, kayaların üzerindeki istiridyeleri teker teker söküp elindeki sepete doldurur ve suyun yüzüne yönelir...

Balık , onunla mücadele edecek güçte olmadığının farkındadır, son bir hamleyle kendini avcının sepetinin içine atar;

"Sevdiğinden ayrılmaktansa, ölümü tercih eder “
...

"Masal bunlar" der ve kitabı kapar kadın, ayracı sayfaların arasına koyar.

Gözlerinden uyku akmaktadır; başını rahat, yumuşak yastığa gömer, sessiz, sıcak,
lacivert gecenin koynunda, rüyasız derin bir uykuya dalar..

...

Düş mü, gerçek midir?

Bilemez kadın...

Birdenbire; bir gölge belirir başucunda...

Bir el değer omuzlarına, bir nefes dolaşır yüzünde...

ĞÂÂsmini çağıran bir fısıltı duyar

Sıcak gecenin inadına; terli bedenini nemli, ılık bir rüzgar okşar...

Kocaman oda küçülür, yatak daralır…

ĞÂÂkirciktedir kadın; Uyansa mı, uyanmasa mı?

Oysa “Aynı rüyayı tekrar görmek mümkün değildir" bilir...

...

Sessizce kalkar, çıplak ayaklarını serin zeminde sürükler…

Ayışığı, evin koridoruna, odaların duvarlarına kadar sızmıştır.

Balkona çıkar, soğuk, ıslak korkuluklara dayanır, derin bir nefes alır...

Їiğ düşmüştür yasemine, hanımeline; gecenin lacivert rengiyle harmanlanmış baygın bir koku
dolaşır teninde...

Dolunay tüm görkemiyle orada dururken, gökte yüzlerce yıldız göz kırparken ve şehrin ışıkları
hemen şuracıktayken; hem böyle kalabalık, hem bu denli yalnız olabilir mi insan?

Gecenin sesi, eskilerden bir şarkıya dönüşür derin sessizlikte;

"Fikrimin ince gülü/ Kalbimin şen bülbülü
O gün ki gördüm seni / Yaktın ah yaktın beni"

Beklenmedik bir zamanda gelmiştir melĞ¢nkoli...

"Hoşgeldin Hüzün" der kadın, hüzünlenerek...

Kendisi de şaşar; nasıl arabesktir bu gece, nasıl tamamlanmamış, nasıl da yitiktir...

Zihninde sevmelere dair el değmemiş dizeler dolanır.

Kuytulara saklanmış yasak sözcükler gelir dilinin ucuna...

Gökyüzünde bir mektup karalayıp ucunu yakar, gönderir ayışığıyla (!)

Ve şöyle yazar son satırlarına:

Bir özlemek, bir özlemek ki anlatılır gibi değil...

Böyle özlemek, görülmüş şey değil!

....



Sevgili Fatma ĞÂÂyibilgin den
Cevap 1
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/6/2009 Saat 05:45  
Sevgili yayla_cicegi neydi özlemek diye konuyu açtın ne güzel..

ĞÖnce sevgili Fatma ablanın yazısı ile cevap verdim… aslında özlemek daha da farklı bişi galiba diye düşünmekten de kendimi alamadım…

''Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar onu ĞÂÂstanbul diye toprağa kondurmuşlar'' ne oluyor bana kendimi Necip Fazıl'dan Canım ĞÂÂstanbul şiirini dinlerken buldum.

ĞÂÂstanbul krizim tuttu yine, kimseyi kıskanmam ama ĞÂÂstanbul'u kıskanırım, o görkemini, yıkık surlarını, iki boğazın kadeh tokuşturmasını fena kıskanırım...
Her gittiğimde yine, yeniden aşık olurum...
Bir boşluk bulsam bir yere gitmeme planımı değiştirip, rotamı ĞÂÂstanbula çeviriyorum.
ĞÂÂstanbul'a bir an önce gitme isteği, neden ĞÂÂstanbul ?
Їünkü; ĞÂÂstanbul benim ilk yangınım ve kıymet verdiğim onda hayat buluyor.

Bazen sevdiceğimle kendimi Arnavutköyde yürürken hayal ediyorum, ardından Ortaköy sahili geliyor aklıma ve son olarak Beşiktaş.

Hayal ya Beşiktaş'a kar yağıyor ve ben sevdiceğimle sahilde sahlep içiyorum bir an gözümde canlanıyor, saatlerce orada oturabilirim, ne kadar ĞÂÂskele cafe'yi anılarımla beraber yıkmış olsalarda, yeni bir sığınak buldum kendime. Yine sahilden gelen martı çığlıklarını duyarım elbet.

Eyüpte, Pierre Lottie'de içilen sıcacık bir çay ve ĞÂÂstanbul kanatlarımızın altında...

Beyoğlu Їiçek pasajı içinde bir sürü hayat hikayesi, çilingir sofraları ve Türk sanat musikisi...
Beyoğlu yüzüne keder mayın gibi oturmuş kuşçular... Güvercinler...
Ve daha nice semtler, nice hikayeler... Ama her yerde sevdiceğimle beraberiz…

Arnavutköyde ki eski Rum evlerinden birinde oturduğumuzu ve her sabah odamızın penceresinde duran fesleğenimizi sularken hayal ediyorum bizi, birden ĞÂÂstanbul ve fesleğen kokusunu genzimde hissediyorum, yanımda yine sen.

Bekle beni ruhuma iplik iplik işleyen, yanık tenli, mavi gözlü sevgilim, bekle beni ĞÂÂstanbul.

Diyeceksin şimdi burada özlem hep mi ĞÂÂstanbul...

Ah be canım bilmezmisin beni ĞÂÂstanbula bağlayan sebeplerimi…. ĞÖzlemlerimi….
Cevap 2
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 30
kayıt olmuş: 25/10/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 26/6/2009 Saat 16:50  
Nefis bir ĞÂÂstanbul tasviri olmuş yazdıkların!

ĞÂÂstanbul da seni özledi yar!
Їiçek pasajında buzlu badem ile içelim buzbağ şarabını...

Arnavutköy'deki Rum evi pencerimizde serçeler üşüşmüş attığımız ekmek kırıntılarına...

Fesleğen kokusu gülümsemene karışıyor ...

ĞÂÂstanbul da bil ki seni çok özlüyor....

...............................



Alıntı:
Bekle beni ruhuma iplik iplik işleyen, yanık tenli, mavi gözlü sevgilim, bekle beni ĞÂÂstanbul.


Bu yanık tenli mavi gözlüyü de atladım sanma
:knockout:
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 3
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Mayıs 2025
  1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8316 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11430 okuma)
Mektup......
(12257 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12236 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11960 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12220 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12404 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 1 020 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2025 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft