Junior Member Cevaplar: 11 kayıt olmuş: 16/5/2008 Durum: Çevrimdışı
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 13:12 |
|
|
SENİ DÜŞÜNÜRÜM
Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü
Sebebi ne
Seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
Sen böyle uzakken senin sesini duyup
Yerimden fırlamamın sebebi ne?
Diz çöküp bakarım ellerine
Ellerine dokunmak isterim
Dokunamam
Arkasından camın
Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm
Alaca karanlığımda oynadığım dramın
|
|
Junior Member Cevaplar: 47 kayıt olmuş: 23/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 14:18 |
|
|
:zk: ____________________ Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
|
|
Junior Member Cevaplar: 47 kayıt olmuş: 23/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 15:02 |
|
|
Şimdi tam vakti, ufka bakmanın ve aşka kapılmanın.
Güneş sıyrıldı karanlıklardan,
sıcacık bir tebessüm düşürdü
içimize. Ruhlar kanatlandı, karamsarlık
yıkıldı. Beklenen ümit, bir güvercin
kanadında gelip kondu penceremize...
Şimdi tam vakti, dillerden düşmeyen bir
şarkıyı mırıldanmanın, her
tınısında baharı anlatmanın... Güllere
sarılmanın tam vakti, dikenlere aldırmadan. Güllerin
şarkısını söylemenin tam vakti. Onlar layık
bu sevgiye, baharı müjdeliyor, yapraklarında ümitli
şebnemlerle geliyor, yüreği hüzünlü
yiğitlere sesleniyor: "üzülmeyin, tasalanmayın... Her
gecenin sabahı, her kışın baharı var. Çekilen
bunca çile inanıyoruz ki, nurefşan bir baharın
müjdecisidir inşaallah."
Şimdi tam vakti, kalemlere sarılmanın; bu anı
mısra mısra hece hece yazmanın tam vakti... "Beklenen an
geldi, bitti gece", harfler omuz omuza versin, her cümle
destanlaşsın kalemlerin ucunda, kağıtların
üzerinde... Asırlardır üç noktayla yarım
kalmış cümleler devam etsin ellerimizde, her cümle
ilhamını ruhumuzdan alsın.
Şimdi tam vakti, koşmanın; gökkuşağına.
Dünyayı ümidin renkleriyle boyamanın tam vakti.
Çocuklara gökkuşağından uçurtmalar
yapmanın tam vakti. Onlar da gülsün, sevinsin; bilsinler
gül mevsimini. Koşmanın tam vakti; güneş
doğarken ufuktan, ak atlarla gurbetteki yiğide gülleri
sunmanın tam vakti...
Zaman şahit olsun bu manzaraya; ışık
karanlığı boğuyor... Bu ne lütüf, bu ne ikram ya
Rabbi! Bu ikrama; şükür gerek. Hadi ağlayın!
Gözyaşlarınız mahrum kalmasın, mühür
gibi düşsün toprağa, toprak da şahit olsun.
Şimdi tam vakti, durduralım saatlerimizi.
Güzel şeyler söylemenin, dünyayı güllerle
bezemenin, gül kokusunu doya doya içimize çekmenin,
şimdi tam vakti.
Şimdi tam vakti, elleri açmanın semaya,
şükretmenin Hüda'ya... Şimdi tam vakti, bir
şarkıyı söylemenin; "Sen gelince, bahar gelir gül
pembe..."
____________________ Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
|
|
Junior Member Cevaplar: 47 kayıt olmuş: 23/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 15:16 |
|
|
Baktım ki sen sarılmış boynunu gülün
öpersin
Gözlerin kan akar güle yar....
Baktım ki oturmuş dizlerine merhamet istersin
Yüreğin ellerine düşmüş yar....
Baktım ki ağlarsın dala, dikene yar, bakmaz sana gül
Sızın hisseder sana yar....
Baktım ki gözlerin, yaş olmuş ıslak toprağa
dökülür yar,
Sen hala mı seversin istersin yar?
Baktıkça; kanın bende, gözün bende, çilen
bende kalmış yar...
Baktıkça ben, benden geçmiş; sen, sen olmuş
yar...
Baktım ki yar, yara düşmüş peşim
sıra...
Bilmez misin ki yüreğimin yarını yar...
Yarın da açar mısın yüreğini bana yar...
Gül nasıl oldu seni sevdiğim yar...
Gözyaşın, sana erişi mi yar...
Tan yeri ağardığında gelmezsin yar.. bilirim...
Bilirim güle sevdanı....
Bilirim gülün gamsızlığını...
Baktım ki yine kırmızı olmuş gül...
Baktım ki yar serilmiş ıslak toprağa gülün
dibinde...
Gözlerin bir şeyler söyler birşeyler anlatır
yar...nedir?
Sitem değil, kırgınlık değil,
kızgınlık hiç değil bilirim yar bu seninki...
Gülün bilmediğini bilirim yar...
Gözlerin içinde son damla da az sonra düşecek
kırmızı yar...
Bir kat daha boyanacak gül yar...
Gülüm, sözüm, sevdiceğim, nazlı yar…
____________________ Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
|
|
Senior Member Cevaplar: 884 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 15:19 |
|
|
pozitif enerji
devami calismalarinizda da ayni guzelliklerin
hakim olmasini dilerim____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|
Junior Member Cevaplar: 47 kayıt olmuş: 23/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 15:20 |
|
|
Tsk HarmanYeli :zk:
____________________ Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
|
|
Junior Member Cevaplar: 47 kayıt olmuş: 23/7/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 15:22 |
|
|
Aglama,
Aglamak
Biraz öteye kaçmaktir.
Aglamak,
Hüzünle anlaşmak,
Ve kucaklaşmaktir.
Aglamak
Siginmaktir ne olsa,
Avuç açmaktir
Uzak da olsa, yakin da olsa
Biraz onu öteye itmektir.
Kişinin en kolay mutsuzlugu
Aglamaktir, geçişirir umutsuzlugu.
Daha zoru var, susmak zor
Susmak bir agaç, dallarinda,
Susmak, aglamalari da tutuyor..
____________________ Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
|
|
Senior Member Cevaplar: 884 kayıt olmuş: 26/5/2008 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 28/7/2008 Saat 21:06 |
|
|
siiriniz Ozdemir Asaf in bir siirini hatirlatti ))
paylasmak istedim, guzelliklerle...........
Ağlamak
Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlıyorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlıyorum ağlıyorum diye
Sana birşey yapamam
Ağlayamıyorsan
____________________ Türküler..
Cennet kadar sır, insan kadar zahir.
|
|