Atasözleri, uzun tarihî bir süreçte oluştuğu ve çağlar boyu geçerli olduğu
için genellikle geniş zaman kipiyle kurulmuştur. Doğrudan öğüt veren
atasözlerinde emir kipinin kullanıldığı görülmektedir. yküleme ya da
rivayet biçiminde söylenen atasözlerinde belirsiz geçmiş zaman kipinin
kullanıldığı görülür. Belirli geçmiş zaman ve şimdiki zaman kipleriyle
kurulmuş atasözü sayısı oldukça azdır. [4]
Geniş Zaman Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Ağır kazan geç kaynar. / Bir başa
bir göz yeter. / Boş çuval ayakta durmaz.
Belirsiz Geçmiş Zaman Fiiliyle Kurulmuş Atasözleri: İnsanoğlu çiğ süt
emmiş. / Yaş yetmiş, iş bitmiş. / Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış.
Soru Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Akıl olmayınca ne yapsın sakal? / Tok ne
bilir aç hâlinden? / Her sakallıyı baban mı sanırsın?
İstek Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Ağır git ki yol alasın. / Sabah ola,
hayır ola. / Baba malı tez tükenir, evlât gerek kazana.
Emir Kipiyle Kurulmuş Atasözleri: Baş kes, yaş kesme. / Önce düşün, sonra
söyle. / Bin bilsen de bir bilene danış.
Atasözlerinin Anlam Özellikleri [değiştir]Atasözleri belli bir toplumun
ve/veya bütüm insanlığın yaşam felsefesidir. İnsanlarda bulunan sevgi,
kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık gibi duyguşar evrenseldir. Bu
nedenle bu duyguları yansıtan atasözleri de evrensel olarak kabul
edilmektedir. Dünyada pek çok ulusun kullandığı atasözleri
karşılaştırıldığında, bu atasözlerinin pek çoğunun aynı ya da benzer olduğu
görülmüştür. Atasözleri evrensel değerler yanında bir ulusa özgü kültürel
değerleri de yansıtır. Örneğin "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur", "Dağ
dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur", "Vakit nakittir" gibi atasözleri
evrenseldir. Bunlara benzer atasözlerini bütün dilerde bulmak mümkündür.
"Osmanlı, tavşanı araba ile avlar", "Türk'ün aklı aldadır" gibi atasözleri
ise ulusaldır. Bunlara benzeyen atasözleri bir ulusun kültürünü
yansıtır.[5]
Atasözlerinin konulara çoğu zaman kullanıldıkları bölgeye ve ülkeye göre
değişiklikler gösterir. Türk toplumunda tarih boyunca askerlik ve çiftçilik
önemli olduğu için at, it, kurt, koyun, silah ve yiğitlik konusunda
Türkçe'de pek çok atasözü vardır. Buna karşın Alman atasözlerinde daha çok
ayı, kartal gibi Almanya'nın sembolü haline gelmiş konulara yer verilir. Bu
nedenlerle, atasözlerinde evrensel ve toplumsal düzen ile bu düzendeki iyi,
kötü bütün özellikler görülür.[6]
Atasözlerinde Anlam Aktarması ve Somutlaştırma Atasözlerinin çoğunda
sözcükler kendi anlamlarında kullanılmaz. Tümceler kurulurken genelde
konular somutlaştırılır. Kısa ve özlü bir anlatımla konu daha güzel, etkili
ve çarpıcı biçimde sunulur. Genellikle sözcükler benzetme, örnekleme
yoluyla başka anlamlarda kullanılarak anlatıma şiirsel bir güzellik
katılır.[7] Bazı atasözlerinin dizeler ve beyitler biçiminde oluşu, halkın
atasözlerinde şiirsel anlatıma verdiği önemi gösterir.[8]
Örnekler:
"Sakla samanı, gelir zamanı" atasözünde saman sözcüğü gerçek anlamında
kullanılmamıştır. Bu atasözünde, en değersiz şeylerin bile saklandığı zaman
günün birinde işe yarayabileceği belirtilmektedir.
"Yuvayı dişi kuş yapar" atasözünde ev düzeni ile ilgilenen kadın, yuvayı
yapan dişi kuşa benzetilmiştir. Dolayısıyla dişi kuş sözcük öbeği kadın
sözcüğünün yerine kullanılmıştır.
"Koyun can derdinde, kasap et derdinde" atasözünde koyun sözcüğü büyük
sıkıntılar içinde çırpınan insanı, kasap sözcüğü bu insanın düştüğü kötü
durumdan yararlanmak isteyen ya da yalnızca kendi çıkarını düşünen
kimseleri temsil etmektedir.
"Aç köpek fırın duvarını deler" atasözünde aç bir insanın neler
yapabileceği